Toplantı dönüşünde otobüsle dönelim diyince Nadya'nın göz bebekleri yerinden fırladı, kalbi hızla atmaya başladı, kısacası çok heyecanlandı. Sakinleşmesi için hemen su aldım :) Sakince ne olduğunu sordum, meğer Nadya daha önce hiç otobüse binmemiş :) Bu ilki benimle paylaştığı için çok sevindim ve gurur duydum. Yurdumun İETT otobüsü ne de olsa, eheheh :))
Binmeden Nadya'nın ilk sorusu, "bu akbil ile iki kişi binebiliyor mu?" Ne kadar evet desem ve olayı anlatmaya çalışsam da Nadya sürekli "ya şoför birşey derse" diye başımın etini yedi durdu. Nihayet otobüse bindik, fırsat bu fırsat, bu anı ölümsüzleştirmek istedim, şekil 1/A :)
Bu kadarla biter mi hiçççççç :)))) (Gülmekten hala elmacık kemiklerim acıyor)
Nadya'nın yanına bir bayan oturdu. Nadya hemen "merhaba, adınız ne?" diye sorunca kadın şaşırdı. Kadın da "siz nereden geliyorsunuz?" deyince ben orada koptum zaten (Mars'tan!). Nadya başladı anlatmaya; ben ilk defa otobüse biniyorum, arkadaşım da resmimi siteye yükleyecek. www.marjinal.com.tr'den blogumuza ulaşbilirsiniz, hatta adresi marjinalclub... dedi. Neyse ki yolculuk kısaydı yoksa tüm otobüsle kanki olacaktı :)))
Nadya'nın ilginç sorularından birkaçı ve benim cevaplarım :))
N: Bu kapı açılıyor mu? (Orta kapıdan bahsediyor) D: yok o süs dedim :)
N: Nerede ve nasıl duruyor? D: Kaptan sağda inecek var diye seslenince duruyor :)
Not: Dolmuş'a da hiç binmemiş, kimse sulanmasın ona da ilk benimle binecek :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder