25 Nisan 2008 Cuma

Çalışmak Ekip İşidir!!


Veeeee HP ekibi huzurlarınızdaaaa! Marjinal'in müşteri portföyünün ağır toplarından bir tanesi de HP Türkiye'dir. 170 ülkede faaliyet gösteren HP, Türkiye'de S. Şahin Tulga'nın yönetimindeki 307 kişilik bir ekiple varlığını sürdürüyor. Marjinal de, 8 yıldır HP'nin iletişim danışmanlığını ve medya ilişkilerini yürütüyor.
Gelin görün ki bu yazının amacı, yukarıda verilen genel bilgiler ile sınırlı değildir. İşin birazcık da perde arkasını sizlere anlatmak isterim.
Yazının başlığında da belirttiğim gibi çalışmak bir ekip işidir. Biz de, bu dev müşterimizin işlerini, görmekte olduğunuz ekip ile yürütüyoruz. Aslında yukarıda eşgalleri belirtilmiş 6 kişi, yalnızca ana ekibi oluşturuyor. Çünkü HP'nin ışık hızındaki iş trafiği, yeri geliyor tüm Marjinal ailesini harekete geçiriyor.
Ben yazının fazla dallanıp budaklanmaması için, mevzuyu 6 kişinin sıradan(!) bir iş gününü anlatarak aktaracağım.
Her şey Yasemin ile başlıyor. Müşteri direktörü Yasemin, 10 kaplan gücünde olup, metin yazarı olan şahsıma dakikada 10 e-posta gönderebilmektedir. Üstelik sadece bana da değil. Aynı şekilde Nadya'ya, Cemal'e, yeri gelir Nevra'ya, Eray'a da.. Ben sözel insanım, matematiğim oldum olası kötüdür, varın siz hesaplayın gerisini!
Test ürünlerinin takibi Nadya'da, grafik tasarımları da Cemal'e aittir. Çevirilerde Figen ve Neslihan destek verir, lokal içeriklerini de ben hazırlarım.
Böylece Voltranı oluşturur, bir günü sağ salim geride bırakırız. Yoksa, yanarız!! Çünkü iş yoğunluğumuz "sonra" deme lüksünü bize vermez. Her şey acil, her şey hemen, her şey hatasız, her şey zamanında!
Ben ekibin en yeni üyesiyim. Bu nedenle, kendimi ayrı tutarak tüm arkadaşlarıma bana verdikleri destek ve gösterdikleri sabır için, yeri gelmişken de teşekkür ederim.
Porter Novelli için HP ekibinin bir arada fotoğraflanması istendiğinde, acil işlerimizi 5 dakikalığına askıya aldık ve poz verdik. Böyle kuzu gibi durduğumuza bakmayın, her birimizin aklında 40 tilki, kırkının da kuyruğu birbirine değmiyor.
Elimizdeki beyaz kağıtlara gelince, Porter Novelli tarafından istendi, biz de tam bilemedik ama benim kişisel yorumum şudur:
"Ey HP ekibi, hayatında temiz ve boş bir sayfa aç. Unut sevgiliyi, eşi, çocuğu, sinemaya aldığın bileti! Ancak yetiştirirsin işleri, unutma bu dünya fani! Yetiştirin baskıya işleri!"
Bütün bu yorgunluğun sonunda ne mi oluyor? "Arkadaşlar elinize sağlık, çok güzel olmuş!" mesajı Outlook'a düşüyor ve yüzümüzü bir gülümseme kaplıyor!
Allah HP'yi başımızdan eksik etmesin diyor, sevenlerimize buradan el sallıyoruz. Merhaba der gibi!:))

1 yorum:

handans dedi ki...

Aslıcım, HP ekibinin bir gününü anlatırken Soljenitsin ("İvan Denisoviç'in Hayatında Bir Gün") ile rekabete girmişsin. Eh, seninki biraz özet olmuş tabii :) Bir de boş kağıtlara yazılacakları çok iyi tahmin etmişsin. Ne diyeyim, bravo!