...Güneşle uyandın mı hiiiiiiç? Çılgın gibi koşaraaak, kırlara uzandın mı hiiiç? Nırınınn..." Çocukken pek bir sevdiğim bu şarkıya, geçtiğimiz cumartesi günü klip çektik. Marjinal ailesi olarak o gün çocuklar gibi şendik! Güneşle uyandık, koştuk kırlara serildik. Sonra oğlan çocukları futbol oynamak için kırları işgal edince, biz de kalktık hamaklara yerleştik.
Görüldüğü üzere yüzümüze nur, gönlümüze huzur geldi. Birbirinden enfes yiyecekler, keyifli sohbetler, kahkahalar ve küçük Marjinallilerin keyif çığlıklarıyla dolu bir cumartesi sabahı.. Oyuncaklar yerlere saçılmış, saç baş esen rüzgardan dağılmış, tabaklar doldurulmuş, gözler masada duran ama tabakta kendine yer bulamayan yiyeceklerde kalmış.
Ben de, diyeti bozmanın ve de tabak tabak yemek yemiş olmanın verdiği maddi-manevi ağırlıkla hamağa serilmişim. Sevgili kişisi de futbola yüz vermemiş, başucuma konmuş, beni usul usul ileri geri sallamakta. Ohhhh keyfin bini bin para...
Taa ki sevgilinin içine cin girene kadar... Üşenmedi, oturduğu yerden kalktı, ben "Ay acaba saçlarımı mı okşayacak, yoksa gidip bana yiyemediğim o güzel yiyeceklerden mi getirecek" diye uçsuz bucaksız hayallere yelken açarken, gündüz gözüyle gördüğüm bu düşten beni "düşürerek" uyandırmaya çalıştı.
Yaaaa, yaaaa hayat işte böyle acımasız sevgili blog okuyucuları. Siz siz olun, hemcinsleri futbol oynarken ilgisiz kalıp yanınıza gelen er kişilere karşı önleminizi alın. Vardır bir hikmeti, yandaki fotoğrafla belgelendi işte bizimki.
Yapımda ve yayımda emeği geçen herkese, bu harika piknik için sonsuz teşekkürler eder, sevgiliye de buradan seslenirim:
"Benim şirketimin pikniğinde bana pusu haa, görürsün sen!!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder