Son zamanlarda Yunan mitolojisine sardım. Yok yok- Immortals (Ölümsüzler) filmini ve güzel vücutlu kadınları ve adamları izleyince olmadı bu... Ama ne yalan söyleyeyim, onların da biraz payı vardır mutlaka..
Geçen yıl Gaziantep'e gittiğimde yeni Mozaik Müzesi hala inşaat halindeydi gezememiştim, geçen ay gittiğimde gezebildim ve gururlandım. Orada çalışan bir güvenlik görevlisinin bize müze boyunca rehberlik etmesi ve o mozaiklerin öykülerini anlatmasıysa ilginç ama gurur veren bir deneyimdi. Sonuçta bir noktada sanata kucak açtığımızda, bu herkes için yeni bir vizyon açabiliyor, illa arkeoloji uzmanı ya da sanat tarihi meraklısı olmaya gerek yok bu eserleri sevebilmek ve benimsemek için.. Çünkü mozaiklerin içinde aşk hikayeleri gizli..Ve söz konusu aşk hikayesi oldu mu bizim insanımız, sanatı bırakır altında yatan hikayelere hemen kulak kabartır. Güvenlik-tur rehberimiz "Zeus en çok bu kızı sevmişti, ama babası vermedi.." diye hafif melodramatik bir havada hikayeleri anlatırken kiosklar, ışıklandırma, mimarı ile Gaziantep Müzesi-şu anda dünyanın en büyük mozaik müzesi- beni benden aldı.
Hatay'daki Kem Göz mozaiği :)
Mitolojiyle son dönemde hız kazanan ilişkim bu kadarla kalmıyor... IBM Türk ve Index gibi önde gelen bilişim şirketlerinin desteğiyle, Hatay Arkeoloji Müzesi'ndeki eserleri sanal müze ile dünyaya tanıtma projesi, geçen hafta hayata geçirildi. 100 mozaik, heykel ve Hatay'a ait diğer eserler sanal müzeye taşındı. Projeye destek veren kurumlardan biri de Marjinal olarak bizdik ve son birkaç aydır eserlerin mitolojik bilgilerinin yazılması ve revize edilmesiyle haşır neşir olarak, kendimi yunan tanrılarının ve onların büyülü dünyalarının içinde buldum.
Bugün Türkiye dünyanın mozaik açısından en zengin ülkesi ve ne yazık ki bunun güzelliğini yalnızca birkaç yıl önce fark etmişiz. Eskiden Tunus-Bado'daki müze en büyük müzeyken, demin de dediğim gibi artık en büyük müze Gaziantep'te.
Hatay, Maraş gibi şehirlerde de ciddi bir mozaik potansiyeli var.. Zira, diğer pek çok sanat eserimiz de olduğu gibi, örneğin Hatay'daki mozaiklerin bir kısmı ya çalınmış ya harap olmuş, ya bakılamamaktan yok olmuş. Geçen hafta sanal müzenin "sembolik" açılışı için Antakya'daydık. Her ikisinin de şehir ve bölge için birer şans olduğuna inandığım ATSO Başkanı Hikmet Çinçin ve Hatay Valisi Celalettin Lekesiz Antakya için " hangi taşı kaldırsak altından mozaik ya da bir tarihi eser çıkıyor" diye hayıflandılar. Aslında şehirde inşaat sektörünün az gelişmişliği ve yıkıp-yeniden yapmak konusunda temkinli ve yavaş ilerleyen sürecin nedenini belki de budur. Ama Antakya bakımsız kalan kısımlarına rağmen değişik havası olan ve sizi etkileyen bir şehir. Kazmayı sapladığın yerden birşeyler fışkırıyor demişken, örneğin geçenlerde bir otel inşaatı sırasında yerin altından mozaik çıkınca, otelin alt katını camdan müze yaparak, oteli üzerine dikmeye karar vermişler-ülkedeki tek ve en şanslı Hilton otel/müzesi olacak diyebiliriz! Keşke benim evin zemininden bir mozaik çıksaydı demeden geçemiyorum şu durumda :)
Durum buyken, mevcut Antakya Arkeoloji Müzesi'nin perişan hali, beni olduça üzdü. O mozaikler orada ayakta kalma çabasında, neyse ki yeni müze 2013'te açılacakmış. O da, Antep'in şanını elinden alma çabasında.. Kısacası ülkemiz kendi içinde hangisi dünyanın en büyük müzesi olacak yarışında. Ve kültürden, sanattan, tarihten falan pek haz etmeyen- daha doğrusu pek gerekli görmeyen bir toplumun kendi içinde girdiği bu mozaik yarışı, umut veriyor. Umut demişken, Newsweek olsaydı, Yenal Bilgici ile beraber yine bu yılın umut verenler listesini yazıyor olsaydık, bu durumu o listeye alırdık..
Sanal Müzemizi gezin! http://www.hatayarkeolojimuzesi.gov.tr/ Bu müze için karış, karış Antakya gezildi, hikayeler derlendi, uzmanlara ve araştırmacılara soruldu, danışıldı, bazı videolar 3D çekildi, dünyanın en önemli mozaiklerinden biri olarak kabul edilen Yakto Mozaiği ilk defa tümüyle fotoğraflandı ve bunun için 20 değişik fotoğrafın çekilerek biraraya getirilmesi gerekti.. Çok ciddi bir emekle hayata geçirilen bu gönüllü proje, umarız örnek olur.
Geçen yıl Gaziantep'e gittiğimde yeni Mozaik Müzesi hala inşaat halindeydi gezememiştim, geçen ay gittiğimde gezebildim ve gururlandım. Orada çalışan bir güvenlik görevlisinin bize müze boyunca rehberlik etmesi ve o mozaiklerin öykülerini anlatmasıysa ilginç ama gurur veren bir deneyimdi. Sonuçta bir noktada sanata kucak açtığımızda, bu herkes için yeni bir vizyon açabiliyor, illa arkeoloji uzmanı ya da sanat tarihi meraklısı olmaya gerek yok bu eserleri sevebilmek ve benimsemek için.. Çünkü mozaiklerin içinde aşk hikayeleri gizli..Ve söz konusu aşk hikayesi oldu mu bizim insanımız, sanatı bırakır altında yatan hikayelere hemen kulak kabartır. Güvenlik-tur rehberimiz "Zeus en çok bu kızı sevmişti, ama babası vermedi.." diye hafif melodramatik bir havada hikayeleri anlatırken kiosklar, ışıklandırma, mimarı ile Gaziantep Müzesi-şu anda dünyanın en büyük mozaik müzesi- beni benden aldı.
Hatay'daki Kem Göz mozaiği :)
Ünlü çingene kızı mozaiği, Gaziantep'te ve özel bir odada, özel ışıklandırma ile korunuyor.
Bugün Türkiye dünyanın mozaik açısından en zengin ülkesi ve ne yazık ki bunun güzelliğini yalnızca birkaç yıl önce fark etmişiz. Eskiden Tunus-Bado'daki müze en büyük müzeyken, demin de dediğim gibi artık en büyük müze Gaziantep'te.
Hatay, Maraş gibi şehirlerde de ciddi bir mozaik potansiyeli var.. Zira, diğer pek çok sanat eserimiz de olduğu gibi, örneğin Hatay'daki mozaiklerin bir kısmı ya çalınmış ya harap olmuş, ya bakılamamaktan yok olmuş. Geçen hafta sanal müzenin "sembolik" açılışı için Antakya'daydık. Her ikisinin de şehir ve bölge için birer şans olduğuna inandığım ATSO Başkanı Hikmet Çinçin ve Hatay Valisi Celalettin Lekesiz Antakya için " hangi taşı kaldırsak altından mozaik ya da bir tarihi eser çıkıyor" diye hayıflandılar. Aslında şehirde inşaat sektörünün az gelişmişliği ve yıkıp-yeniden yapmak konusunda temkinli ve yavaş ilerleyen sürecin nedenini belki de budur. Ama Antakya bakımsız kalan kısımlarına rağmen değişik havası olan ve sizi etkileyen bir şehir. Kazmayı sapladığın yerden birşeyler fışkırıyor demişken, örneğin geçenlerde bir otel inşaatı sırasında yerin altından mozaik çıkınca, otelin alt katını camdan müze yaparak, oteli üzerine dikmeye karar vermişler-ülkedeki tek ve en şanslı Hilton otel/müzesi olacak diyebiliriz! Keşke benim evin zemininden bir mozaik çıksaydı demeden geçemiyorum şu durumda :)
Okeanos Tethys Mozaiği-Hatay
Sanal Müzemizi gezin! http://www.hatayarkeolojimuzesi.gov.tr/ Bu müze için karış, karış Antakya gezildi, hikayeler derlendi, uzmanlara ve araştırmacılara soruldu, danışıldı, bazı videolar 3D çekildi, dünyanın en önemli mozaiklerinden biri olarak kabul edilen Yakto Mozaiği ilk defa tümüyle fotoğraflandı ve bunun için 20 değişik fotoğrafın çekilerek biraraya getirilmesi gerekti.. Çok ciddi bir emekle hayata geçirilen bu gönüllü proje, umarız örnek olur.
http://www.mellowstateofmind.blogspot.com/2011/12/mozaiklerine-sahip-ckan-bir-ulke.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder