1 Şubat 2012 Çarşamba

Van'da Donanlara...

YURDUM SEVMEK MACERADIR


Maceradır
Ülkeme aşk mektubudur
Her yaban neylersin ki yavan
Edirne ötesi sabah kahvaltıda
Bizde onun çay altıdır esası
Ezine beyazı ve Gemlik siyahı
Olmadan olmaz

Bir de otlu peynir çıkarırsanız
Sizden tatlısı bulunmaz


Yurdum sevmek maceradır
Öyle güzeldir ki çünkü
Onu sevmek marifet bile sayılmaz
Ankara Keskin'in bozkırında
Isırırken tenini gecenin süt dişleri
Ya da de ki “Eyvah”, de ki “Havar”


Erciş’te, bir göçükte
Çocuk
istihkakından karılmış
Bir beton muammasının altında
Herkesten “Orda kimse var mı?” kadar uzakta
Misafir nefeslerle umut sayıklarken
Yurdum sevmek maceradır...


Ya da büyük kalpli isimsiz bir kurtarıcı
Bir serdengeçtinin kuvvetli eli, sıkısından kavrayınca seni
Bir bebek gibi gülümseyince, kurtaranın yer yüzü
Yurdum sevmek maceradır...


Yaralarına deyince çok uzaktan
Tanımadığın bir dostun merhemi
Göz pınarlarına taşınca memleket ve
Merhamet kelimeleri
Yurdum sevmek maceradır..


Maceradır çünkü sevmek esasen dilsiz
Gönderenin adresi yok
Bu aşk
mektubu
Bu darb-ı mesel

Bu cürm-ü masal
Sensiz olmaz, sensiz olmasın
Sensiz olacaksa, olmasın...



Yılmaz Erdoğan

Hiç yorum yok: