Dün gece Gezi Parkı'nda tepemizde defalarca tur atan polis helikopterine yerden gelebilecek en güzel cevap verildi. Bir demet havai fişek. Sana vuran ele çiçek uzatmak gibi bir şeydi.
...
Çok şey başarıldı. Çok şey keşfedildi. Avi'nin şahsen hissettiği gibi 3 günde gerçekten küçükler büyüdü, büyükler gençleşti.
Henüz ortada tam anlamıyla bir zafer/somut bir kazanım yokken, sadece sesimizi duyurabildiğimiz için bile elbette mutluyuz. Sırf bunu yapabilmek için bile milyonların sokağa dökülmesi gerekti.
Peki, Belgrad Ormanlarının katlini, 3. köprü inşaatı rant hesaplarını, toprak altına gömülüp üstüne AVM yapılan arkeolojik kalıntıları, eğitim müfredatını ve daha yüzlerce büyük sorunu hep böyle mi çözeceğiz?
Gideceği yönü bilemeyen kaptan misaline döner mi bu oluşum? Şimdi ne yapacağız? Diyelim bu süreci bu denli kötü yöneten başbakan istifa etti. Etmez de, diyelim ki erken seçime gitti, ki başka çaresi yok gibi görünüyor artık. F tipi bir siyasi mimari söz konusu olur mu?
Bu süreç nasıl yönetilecek? Kim yönetecek? Hazır bu kadar mucize olmuşken, bu kaos kendi liderini de üretebilseydi ne güzel olurdu; hani mucize ya... Henüz buna dair bir ışık yok.
...
Nihayet televizyonlar uyandı; iyi kötü Gezi olaylarını aktarmaya başladılar.
Dün Taksim'e, ortamı daha güvenli bulan binlerce yeni kişi geldi.
İlk gün bedava dağıtılan gaz maskeleri dün akşam tanesi 5 TL'ye fahiş fiyattan satıldı Gezi Parkı'nda.
"Normale" mi dönüyoruz?
Düşünmeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder