19 Aralık 2012 Çarşamba



Y kuşağı hakkında yanlış bildikleriniz


Dünya çapında en önemli stratejistlerinden biri olarak tanınan Avustralyalı Michael McQueen i
şdünyasına, Y kuşağı hakkında bilinmeyenleri, yanlış bilinenleri ve bu kuşağın dilinden anlamanın yollarını anlatmış.
Y kuşağı; 1980 yılı sonrasında doğan kuşak olarak kabul ediliyor ve 90’lı yıllardan sonra doğanlar bu kuşağa dahil edilmiyor. Bir önceki kuşak, X kuşağı olarak tanımlanıyor.

McQueen’e göre Y kuşağı X kuşağını örnek almamakta haklı. Çünkü onların dönemine göre bilişim teknolojileri dünyayı artık küresel bir mahalle haline dönüştürdü. Ve doğal olarak hızla gelişen dünyaya ayak uydurma çabasındalar.

Y kuşağı bilinenin aksine geçimi zor insanlar değil, daha zorlayıcı ve sorgulayıcı kişilikler. Haklarını bilen, otoriteye boyun eğmeyen, adaletsiz olan ile baş etmeyi becerebilen kişilikler.

Y kuşağının tembel olduğu söyleniyor. Bu da yanlış!
Aksine Y kuşağı iş kolik derecesinde değil, iş ve özel hayatın ayrımına varmış, dengeli yaşıyor.
Y kuşağı,h
ırslı ve motive edilmeyi seven ancak anlamlı bir yaşam dengesi kurmaya çalışan insanlardan oluşuyor.

Bencil değil, farkındalıkla hareket eden bir kuşak. Daha sorgulayıcıolmaları sadece çıkarlarına uygun şeyleri duymaya açık oldukları anlamınıtaşımıyor. Aksine ne yaptığının farkında olarak ilerlemeyi seviyor.

Y kuşağı hep bir önceki kuşak tarafından saygısız olarak tanımlanıyor; ancak bu da doğru değil.
Haddini fazlasıyla bilen Y kuşağı saygı göstermeden önce saygının kazanılması gerektiğini düşünüyor ve bu felsefeyle hareket ediyor.

Y kuşağına dair bu önyargıların daha doğrusu bilinen bu yanlışların iyi görülmesi gerekiyor. McQueen de bu kuşağın değişime ayak uydurması, inovatif olması, teknolojiyle iç içe olmasından ötürü dünyayla ve insanlarla doğal bir etkileşim içinde olduklarına inanıyor. Zaten Facebook ve Twitter gibi ağların bu kadar hayatımıza hakim olmasının bir nedeni de bu.

Şimdilerde X kuşağından gelen kişilerin yönetici olduğu iş dünyası, bu kuşağı anlamakta sıkıntı çekebiliyor. McQueen, bu sıkıntının sebeplerini doğru bilinen yanlışlara bağlarken, Y kuşağının gerçekten bugünün patronlarınızorlayıcı özelliklerinin de altını çiziyor. Bu özelliklerden biri de bu kuşağa mensup kişilerin "güvenilir" olmaması. Geleceği aslında çok da iyi planlayamayan Y kuşağı için gelecek; seçeneklerle dolu bilinmeyen bir dünyayıyansıtıyor. McQueen'e göre zaten Y kuşağı insanlarının yapacakları işler de henüz ortada değil.

Y kuşağından itaat beklemeyin!


Y kuşağının en itici özelliklerinden biri ise kendilerini çok beğenmeleri. Mükemmel olduğunu sanan Y kuşağı insanı eleştiriyi kabullenmekte zorlanıyor ve kendini her şeyde yetkin görüyor.

Bu kuşaktan gelen insanların diğer kötü huyu ise sabırsız olmaları.Sürekli şikayet eden ve zor olan için uğraş vermeyen bu kuşak, popüler kültürle iç içe büyüdüğü için hayatın kolay olmasını istiyor. Ancak hayatın çok da kolay olmadığı gerçeği ile yüzleşince depresyon, anksiyate, panik atak gibi sorunlarısıklıkla yaşıyorlar. Bugün en yaygın hastalığının depresyon olması da bundan kaynaklanıyor.

Bu noktada Y kuşağından çalışanlara sahip olan yöneticilere büyük işdüşüyor. Onları hayatın heyecanlarla dolu olduğunu anlatarak sürekli motive etmek gerekiyor. Yöneticilere, onları oldukları gibi kabul etmesi gerektiğini salık veren McQueen, "Çalışma saatlerinde esneklik ve rahat bir çalışma ortamı sağlayarak sonuç odaklı çalışmaya önem verilmeli" diyor.
 
McQueen'e göre, son derece motive çalışan ve haksızlığa tahammül edemeyen bu kuşaktan itaat beklemek yersiz. Gösterdiği çaba karşılığında mutlaka takdir edilmeyi bekleyen bu insanlardan sadık ve başarılı bir çalışan topluluğu oluşturmak istiyorsanız, McQueen'e göre yaratıcılığı ve inovatif olmayı engelleyen yapılardan uzaklaşmalı ve insan kaynakları stratejilerinizi hızla bu insanların çalışma disiplinine göre değiştirmelisiniz.

Hiç yorum yok: