18 Aralık 2012 Salı

Minnoşları yakından tanımaya ne dersiniz?



Sevgili Apo Bey'in kaleminden:)

Zekiye’nin yeri Genel Müdürümüzün masasıdır. O şirkette olmadığı zaman masasını korur, geldiğinde ise kolunun altına yatıp kendisini sevdirerek onun stresini alır.


Nuri şirketimizin yakışıklı kedisidir. Kendini Ayhan Işık sanır. Etrafa çapkın bakışlar fırlatır, çapkındır da aynı zamanda.

Papatya şirkete Nuri ile aynı zamanda gelmiştir. Papatya çocukluğunda çok zayıf olmasına karşın, kısırlaştırmanın ardından balıketi ölçülerine sahip olmuştur.

Mayki, ağır abimizdir. Diğerlerinin arasına asla karışmaz, toplantılara katılır, toplantı odasından çıkartmak istediğinizde sizi protesto miyavlamalarıyla engellemeye çalışır.

Şirketimizin küçük kardeşleri Edi ile Büdü’nün şirketteki sorumluluk alanları yaramazlık yapıp insanları neşelendirmektir.

Gündüz saatlerinde üstlendikleri roller böyledir ama akşam hava karardığında hepsi Gremlinlere dönüşür. Panolarda asılı resimleri, masa üstünde unutulmuş kartvizitleri, bardakları, dergileri ve kuytu bucakta kalmış malzemeleri tüm gece boyunca etrafa dağıtırlar. Yenilecek birşeyler varsa mutlaka tadına bakarlar. Bu iş onları o kadar yorar ki sabah işyerine geldiğimizde, sakin uyuklayan 6 adet kedi görürüz.

Kedilerimizin yanında gündüzleri bizimle şirkete gelip mesai yapan köpeğimiz Gaspar vardır. Gaspar şirket toplantılarına katılır, hatta katılmadığı zaman özellikle çağırılır. Gaspar şirketteki kedilerin yanısıra çevremizdeki parklarda bulunan kediler tarafından da çok sevilir. Çünkü her öğlen onlara mama götürür. Gasparın bir öğlen turu 30 tane sokak kedisinin doyurulması demektir. Akşam şirketten evine dönerken de bir o kadar kediye mama dağıtır. Evde de onu Zilli adında çok sevdiği kedisi bekler. Zilli Gaspar’ın kedisidir, kapıda karşılar, boynuna sarılır, Gasparı öpücüklere boğar.

Hiç yorum yok: