İki kadın, Nişantaşı’nın o dillere destan eski taş binalarından birinin önünde durup kapıdaki yeni tabelaya baktılar. “Çok güzel olmuş değil mi” dedi uzun saçlı olan. “Evet ben de çok beğendim, son geldiğimde yoktu bu” diye karşılık verdi diğeri ve binadan içeri girdiler. Apartmanın ihtişamına yakışır tarihi asansöre binip 3. kata çıktılar ve iki kanatlı kapısı ardına kadar açık daireye bakıp birbirlerine gülümsediler. İçerde, kapının sağında kalan koridordan şen kahkahalarıyla Trend Micro’nun Pazarlama Müdürü Sibel Yılmaz’ın sesi duyuldu: “Hoşgeldiniz!”
……….
……….
Uzun saçlı kadın, Dilek, Trend Micro’nun Nişantaşı’ndaki yeni ofisinde, elinde davetlilerin isimlerini not aldığı kağıdıyla ahşap döşemelerde yankılanan topuk sesine aldırmadan koşturuyor, kalabalığın arasına girip girip çıkıyordu.
Neşeli sesler, meraklı gözler, diğer topuk seslerine karışmış, herkese merhaba diyen Sibel Yılmaz’a, Trend Micro’nun Akdeniz Ülkeleri Müdürü Ercan Aydın da eklenmişti. Fotoğraf makineli kadın, Deniz de, makineyi kılıfından çıkartmış, organizasyonu ölümsüzleştirmeye başlamıştı.
Ekibe dahil olan MPN’den Leylan Yener, muhteşem kolyesiyle göz kamaştırırken, objektiflere muzip pozlar vermekten geri kalmıyordu.
Dairenin arka tarafında, İstanbul’un eşsiz manzarasıyla bütünleşen yüksek tavanlı, serin odaya toplandı herkes. Odada onları bekleyen bir sürpriz vardı: Rik Ferguson! Aslında Trend Micro’nun Kıdemli Danışmanı olarak görev yapan Rik, daha çok Bon Jovi’nin yerine rock grubunun başına geçmiş gibi görünüyordu - ilk bakışta… İlerleyen saatlerde, değil Bon Jovi, Bill Gates’ten bile daha çok şey bildiği anlaşılacaktı.
Geçen hafta bugün, 25 gazeteci, Trend Micro ve Marjinal Porter Novelli ekipleriyle birlikte, yediler, içtiler, sordular, öğrendiler… Rik Fergosun ve Ercan Aydın, 7 yayına röportaj verdi. Trend Micro’nun geliştirdiği dünyanın ilk netbook güvenlik yazılımı Titanyum’u duymayan, görmeyen, bilmeyen; alıp evine, ofisine götürmeyen kalmadı. Netbook güvenliğinde devrim yaratan Titanyum’un lansmanındaki keyifli dakikaları unutabilen ise çıkmadı.
Evet, geçen hafta bugün, 33 bardak çay, 27 fincan nescafe, 200’e yakın kanepe ve toplamda 8.5 kilo kahvaltılık tüketildi. Bir söylentiye göre, bunların yarıya yakınını “nasılsa haftaya bugün spora başlayacağım” diyen Deniz tüketti. Fısıltı gazetesi hala soruyor: “Doymadın mı Deniz?”
3 yorum:
valla bu çene nedir böyle:)
ben bu çeneden çok memnunum :)
devam deniz!
Alemsin yahuuu :)) Uzun saçlı kadın hahaha:)
Yorum Gönder