5 Eylül 2008 Cuma

Dila Hanım


Demiştim size, bizim kızın adı ya türkülerden ya da Türk filmlerinden çıkacak diye. Sıradaki adayımız “DİLA”.
Annesinin en çok sevdiği 2. Türk filmidir kendisi. Bir Türkan Şoray ve Kadir İnanır klasiğidir.
Aşk uğruna ölümü göze alan Dila Hanım ile Karadağlı Rıza Bey’in aşk hikayesidir ve Necati Cumalı eseridir. Özellikle de Cahit Berkay’ın bestelediği muhteşem müzik eşliğinde son sahnesinde oynanan zeybek beni benden alır. Bu filmi yıllardır kaç kere izlediysem her seferinde aynı lezzeti bırakır bende ve birçok filmi olduğu gibi bunu da replikler anlamında ezbere bilirim.
Eskiden beri ne zaman izlesem, son zeybek sahnesinde evdeki herkesi susturup, sesi sonuna kadar açar ve müziğe eşlik ederim. Bunda Egeli olmanın katkısı nedir bilemiyorum. Ama hiçbir zaman bir kızım olursa adı “Dila” olsun dememiştim. Tatilde, Fırat Özken bebiş için hazırlanmış bloğu okurken, Aras’ın kardeşi için isim önerilerinden birinin (o zamanlar cinsiyeti bilinmiyordu) Dilara olduğunu okumuştum. Şimşekler o an çaktı. Aklıma “Dila” geldi. Hemen Cemal’e mail attım. “Dila” bizim adaylardan, sakın kapmayın :)
Cemal de çok güzel diye yazmıştı o zamanlar.
Bu olaydan bir iki gün sonra yine isim düşünürken, ederken, otelde tv’yi açtım ve Moğollar konseri olduğunu gördüm. Gençliğimden beri ne zaman bir şarkıya, kelimeye takılsam hemen ya radyoda ya tv’de bir yerde karşıma çıkar zaten. Yine öyle olmuştu. Bülent’e dedim ki: “Sıradaki Parça Dila Hanım olacak bak görürsün.” veeee evet aynen dediğim gibi oldu. Bu da mı bir işaretti bilemiyorum. :)

Dila Hanım ile ilgili aynı hisleri paylaşan başkaları da varmış benim gibi, bakalım ne demişler:
- finali çok etkileyicidir. kaç kez izlediğimi hatırlamıyorum bile. her defasında aynı keyfi aldığım filmlerden...
- sevmek, ugruna ölmek gibi zamanımıza aykırı hatta çoğu insana
banal gelen konuların işlendiği bir kadir inanır- türkan şoray klasigi tabi ki cahid berkay imzalı bir müzik ve kadir inanırın kurşunu bekleyerek oynadıgı zeybek kalmıs gözümün önünde bir de son sahnede ellerinin birlestigi an
- naçizane fikrimce türkan şoray'ın en güzel olduğu, kadir inanır'la en çok yakıştıkları filmdir. bir hızma bir kadına bu kadar mı yakışır, öfke bir yüze bu kadar mı güzel yansır ve bir adam sevdiği kadına arkasını dönüp "hadi vur" dercesine bu kadar mı güzel dans eder... hiçbir filmde türkan şoray bu kadar güzel, kadir inanır da bu denli yakışıklı olmamıştır. sanırım en güzel yaşlarına rastlayan filmlerden biridir. hele ikisinin karşılıklı zeybek oynadıkları bir sahne vardır ki; iki insan birbirine ancak bu denli güzel bakabilir.
- bu filmi izleyen genç kızlar daha sonra büyüdüklerinde kızlarının ismini
dila koyarlar.
- her bir karesi ezbere bilinse de bir sonraki sahnesi heyecanla beklenen, her izleyiste programlanmiscasina hungur hungur aglatan, insanda 'imkansiz bir ask yasasam da tam kavustugumda oldurulsem' istegi uyandiran, 'ask boyle birsey olmali' dedirten guzide film..

1 yorum:

Leylan dedi ki...

çok sevdiğim bir arkadaşım da Mayıs ayında doğan kızına Dila adını koydu. Filmden mi etkilenmişler bilmiyorum, soracağım. :)