24 Ekim 2007 Çarşamba

Marjinal bizi Kuşhan Kampı'na da gönderecek mi?


Efendim, her halimden bellidir ki yemeye içmeye meraklı bir insanım.. Yeri gelir Nutella kavanozunda balık olurum; yeri gelir pantolonun, eteğin düğmesi kapanmadı mı aynada kendine bakan bir alık..

Bu kötü kaderim iş hayatıma da sirayet etti anlaşılan.. Sabah şirkete gelir gelmez mükellef kahvaltı sofrasıyla bizleri karşılayan Marjinal, akşamüstleri de baklava, fıstık sarma, tulumba, burma vb ne kadar dile damağa ziyafet tatlı varsa yedirir, bizi evlerimize öyle gönderir..

(Bir dakika, arasına fıstık ezmesi ve bal sürdüğüm simitimden bir ısırık alayım.. )

Hah, nerede kalmıştık? Sabah akşam seremonilerini saydım lakin gün ortasında yaşananları unuttum sanmayınız.. Mutfakta her daim dolu kurabiye ve poğaça kavanozları, Asuman Hanım'ın "Arkadaşlar çikolata aldım, şuraya bırakıyorum" diye incecik bilekleriyle orta yere bırakıp kaçıverdiği çikolatalar, Handan Hanım'ın evden getirdiği kekler... lar..ler..ler..ler..

İşbu yazının amacı şikayet etmek değildir asla.. Bu yazı, özünde bir yardım çağrısıdır ..

Biri bu göbeği durdursun lütfeeeeen!:)

Hiç yorum yok: