25 Ekim 2016 Salı

Marjinal Sosyal girişimini başlattılar

Son yıllarda kurumsal firmaların sıkça içinde bulunmak istediği sosyal sorumluluk projeleri bugün için şirketlerin kayıtsız kalmaması gereken şeylerden sadece biri. Bu anlamda halkla ilişkiler ajansı Marjinal Porter Novelli de Marjinal Sosyal adında yeni bir girişim başlattı. Peki bu girişimle ne amaçlanıyor? Marjinal Porter Novelli Ajans Başkanı Asuman Bayrak, yeni girişimlerini anlattı.

11 Ekim 2016 Salı

Dijital Pazarlama - 12 Ekim, Çarşamba | 18:20 - ITU ARI Teknokent - ARI 3 Binası, İTÜ Çekirdek Açık Ofisi

Girişimcinin yarattığı markayı pazarda başarılı şekilde konumlandırabilmesi için ihtiyacı olan pazarlama bütçeleri çok yüksek mi olmalıdır yoksa dijital pazarlamanın avantajlarından faydalanabilir mi? Büyük pazarlama bütçeleri ayıramayan girişimlerin online medyada var olabilmesi için üretilebilecek pazarlama stratejileri yaklaşımı ve mini uygulama örnekleri sunulacaktır.

Siz de bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak isteseniz, 12 Ekim Çarşamba günü saat 18.20’de İTÜ ARI Teknokent ARI 3 Binası İTÜ Çekirdek Açık Ofisi’nde MARJİNAL PORTER NOVELLI Ajans Başkanı Asuman Bayrak’ın “Dijital Pazarlama” hakkındaki etkinliğimize katılabilirsiniz.


1 Eylül 2016 Perşembe

Veda eder gibi değil, vedalar doğru değil

Veda etmek ve bir hüzne sarılmak falan değil derdim. Sadece hepinizi çok sevdim ve bu yüzden burukluk..

Benim için bir yere/bireye/topluluğa alışmak hiçbir zaman kolay olmadı. Alışmayı da çok sevmem zaten, hele ki (geçici) bir süre hep bir arada olacaksak.. Çünkü sevdiğim bir yeri, sevdiğim insanları başta kolay benimseyememekle birlikte aşırı içselleştiriyorum ve sonu benim için hep aşırı hüzünle bitiyor. Ben genelde dinleyen, anlayan, esprilere gülen (asla espri yap(a)mayan), neşeli ama çokça konuşkan olmayan sessiz sakin biriyim. Biriydim!! Sayenizde bunu bile bence aştım :)

Yine de bu nedenle burada bulunduğum 6 aylık süreçte her birinizle ayrı ayrı sohbet etmemiş/edememiş olsam da ben sizleri bir aile olarak, bir bütün olarak öyle çok sevdim ki, neresinden başlasam ucu hep mutluluğa çıkıyor.

Mutluluğa çıkan yolumdaki teşekkürlerimi sizlere takdim etmek isterim o halde
:)

Öhöm öhöm...

7 Mart 2016 Pazartesi sabahı, hem ilk gün heyecanı, hem her zaman üstüme yapışmış bir kıyafet gibi duran çekingenliğime rağmen, henüz tanışmamış olduğum Asuman Hanımın üstkat merdivenlerinden inerken beni görür görmez kucaklaması ve neşeli bir “Hoşgeldin” ile karşılamasından anlamıştım ilk önce, burasının terk edip geldiğim kurumsal şirket gibi olmadığını. “Heyoo millet bakın yeni arkadaşımız gelmiş” neşeli takdiminden sonra ise çok çok daha iyi hissetmiştim. Bunun için size çok teşekkür ederim Asuman Hanım! O kadar güzelsiniz ki, bana kendimi hep bir çalışma ortamından da ziyade evimde gibi hissettirdiniz..

Ve yine kapıdan girer girmez beni ilk karşılayan, tüm çalışma sürecim boyunca da huzurlu çalışma ortamımın en güzel sebeplerinden biri, canım kedilerimiz iyi ki varsınız, yeni başlayacağım işte bu noksanlığa nasıl alışacağım hiç bilmiyorum. İsimlerinizi her zaman karıştırmış olsam da hepinizi çok seviyorum!

İlk Pazartesi sabahı toplantısının sonunda Serpil Hanım’ın “kendini tanıt istersen biraz” cümlesiyle utana sıkıla ilk kez hepinize “merhaba” diyebilme fırsatı bulmuştum. Şimdi ise hepinize aynı samimiyetle “hoşçakalın” demek inanın çok tatlı bir hüzün. O ilk gün hepinizdeki o samimi bakışlar olmasaydı, her zaman hissettiğimden daha çekingen ve içime kapanık olabilirdim. Bunun için hepinize teşekkürler!

Daha geldiğimin ikinci günü 8 Mart Dünya Kadınlar gününde, Serpil Hanım’ın “Marjinal Kadınları” içerikli kutlama mesajında fotoğrafımı gördüğümde içimdeki çocuk heyecanını görmenizi isterdim. Henüz ikinci günüm, en silik zamanlarım, bildiğim sadece 3 isim var şirkette ve bir Marjinal kadınıyım! Yaşadığım ilk en büyük mutluluk bu oldu Marjinal’de. Bunun için ve aslında tüm çalışma sürecimde bana bir çalışan gibi değil, bir kardeş gibi yaklaştığınız ve aslında belkide Marjinal’de beni en çok tanıyan ve anlayan kişi olduğunuz için size sonsuz teşekkür ederim Serpil Hanım. Siz olmasaydınız, her şey bu kadar kolay olmayabilirdi. İyi ki varsınız.

Marjinaldeki ilk günü/ilk saatleri kendi kendime “fotokopi çekmem işalla yareppim” içsel konuşmaları yaparken, Deniz (Demirtaş)’in hem alışmam, hem bir yerden başlamam için verdiği ilk bülten ricasıyla (KS) anlamıştım dolu dolu geçeceğini buradaki çalışma hayatımın. Yazmayı her ne kadar sevsem de bir bülten nasıl yazılır, elbette bilmiyordum. İşte o ilk bültenden itibaren, sorduğum her soruya (saçma bile olsa!) içtenlikle cevap verdiğin, benden rica ettiğin her iş sonunda içten bir şekilde teşekkür ederek beni motive ettiğin, “yapamam ben bunu” düşüncesine kapıldığım zamanlarda bile yapabileceğime inandırdığın, kimi zaman tekrar eden hatalarımda bile gösterdiğin anlayışın ve her zaman güler yüzün için sana sonsuz kez teşekkür ederim. Ne öğrendiysem en çoğunu senden öğrendim. İyi ki varsın!

Aynı odayı paylaştığım bütün canım Marjinal’lier.. 

Hepiniz o kadar güzelsiniz ki.. Sorduğum her soruda yardımlarınızı hiçbir zaman eksik etmediniz.. Güler yüzünüzü hiçbir zaman eksik etmediniz.. Somer, bana gösterdiğin abi-kardeş tavrın için sana çok çok teşekkür ederim. “Asosyal” lakabına başlar da bozulsam da iyi niyetinden hiçbir zaman şüphe duymadım ve tatlı bir söylem olarak kabul ettim hep. Dilek, umarım o içten neşen ve gülümsemelerin hep böyle daim kalır. Uzay’ın tatlı tavırları, İpek kız hikayeleri, esprikleri o kadar güzeldi ki hiç unutmayacağım! Nevra Hanım’ın zaman zaman kendince söylediği şarkılar, Dila’sıyla tatlı mı tatlı telefon konuşmaları ve yine Yasemin Hanım’ın Beren’i ile sabırlı ve içten konuşmaları, ihtiyaç duyduğumda yardımsever tavırları unutulacak gibi değil. Bilgin abicim, Sibel, Nazlı Hanım, Gamze, Avi, Ceylan, Cumhur, SelinB, Merve, Çağla... Tüm yardımlarınız ve bana kattıklarınız için size çok teşekkür ederim.

Aynı katı paylaştığım canım Marjinal’liler... 

Öncelikle Selin! Kapıdan ilk girdiğimde, her sabah güler yüzünle “Günaydın”, her akşam aynı içtenlikle “İyi akşamlar” dediğin için teşekkür ederim. Ofiste bana enerji veren ilk pozitif iletişim her zaman bu oldu. İyi ki varsın! Özge, Elif, Önder, öyle dolu dolu sohbetlerimiz olmasa da içten tavrınızı hiç eksik etmediniz, çok teşekkürler!

Aysun Hanım, size hayranım! Kişiliğiniz ve duruşunuzla, bilgi ve donanımınızla ileride sizin gibi bir metin yazarı olmak isterim. Özellikle İzmir haftasında tüm darlamalarıma, zaman zaman telefonla bile taciz etmelerime rağmen hep çok anlayışla, yardımsever bir şekilde karşıladınız taleplerimi. Ve sayenizde öğrendim ki başlıklar öyleee desten yazıyormuş gibi uzun yazılmaz :)
 Tüm yardımlarınız, düzeltme ve fikirleriniz için sonsuz teşekkürler.

DenizE aslında hiç sohbetimiz olmamasına rağmen enerjine bayılıyorum ve zaman zaman attığın mizahi mailler!! Çok tatlısın! Her şey için teşekkürler.

Rahime ablacım ve Ayşe ablacım. Süper kahramanlar, her şey için sonsuz teşekkürler. Arkamı her zaman toplamaya çalıştım ama oldu da sizi ekstra yoracak bir şeyler yaptıysam affedin lütfen!

İzmir’de 9 gün beraber yaşadığım arkadaşlarım, Dilara, Elif ve Başar.. Ailesinin yanında okumuş biri olarak yurt ortamını hep merak ederdim, azıcık ucundan da olsa tatmış oldum. Tüm hafta boyunca birbirimize destek olduğumuz, yardımlarınız ve eğlenceli kişilikleriniz için teşekkürler. Ayrıca ananemin rahatsızlığını öğrendiğimde ağlamaktan içim dışıma çıktığı o gün bana verdiğiniz moraller için çok teşekkür ederim! Uzakta elim kolum bağlıyken kendimi iyi hissettiysem sebebi sizdiniz! İyi ki varsınız.

Üst kattaki Marjinal arkadaşlarım..

Mert abicim, zaman zaman üst kat mutfakta karşılaşıp, hatırlaşıp tatlı tatlı gülümsediğin ve bana yardım ve katkıların için çok teşekkürler. Işık Hanım, zarifliğinize hayranım! Sizi tanımak çok güzeldi. Bana kattığınız her şey için teşekkürler. MelisM ve Gülin, ofis içinde karşılaştığımız her nadir zamanda her seferinde tebessümle hatrımı sorduğunuz için çok teşekkürler.. Ali Can, her sabah kahvaltıya çıktığım 09:45’te enerjik tavrınla ekip arkadaşlarınla yaptığın neşeli sohbetler çok tatlıştı. Sibel, Aykut, Özgür, Barış Abi, MelisÖ, Alican abi, Cef abi, Eray abla, Hasan, Melike Hanım, Serdar, Kaan, Umut, tanıştığım ve tanışamadığım bütün stajyer arkadaşlarım... Varsa adını unuttuğum ne olur affetsin, hepinize ama hepinize sonsuz teşekkürü bir borç bilirim.


Veda eder gibi değil, uzağa taşınmış bir aile ferdi gibi hissediyorum. Her zaman birbirimizden haberdar olacağız ve her şey çok güzel olacak! Sizleri tanımak, sizlerle birlikte çalışmak çok çok değerliydi benim için. Hepinizi iyi ki tanıdım. Kendinize çok ama çok iyi bakın!

Sevgiler,
Duygu



1 Ağustos 2016 Pazartesi

MPN'ye Veda...

   Stajerlik maceramın ilk günü Honey'in dirseğimi yalamasıyla başlamıştı. O gün asla yenemeyeceğim dediğim köpek fobimin son günü olmuştu. Sanırım ajansın hayatıma en büyük katkısı Honey gibi şirin bir köpekle bu çekilmez fobimi ortadan kaldırması oldu. Asuman Hanım'ın korkumu gördüğünde ki yorumu "belki çıkarken sende bir tane götürürsün" olmuştu. O an birini götürmenin dışında onlara alışıp, onlara sevmeyi aynı karede düşünememiştim.

   Ne yapacağım? Nasıl alışacağım? derken MPN ailesinin o sıcaklığıyla soru işaretlerimi bir köşeye atarak kısa sürede ajansın bir parçası olduğumu hissettim. Kısa bir alışma süresinden sonra eğlenerek yaptığım çalışmalar, ilk iş deneyimlerim, tecrübelerim hayatımı sıkıca sarmalamaya başladı.
Her günümün birbirinden özel olduğu Marjinal ajansına bugün veda etmek... Burada bulunmak bu atmosferi solumak hayatıma kattığım en güzel tecrübem olarak kalacak. 

   Marjinal'de tecrübe kazanmak... Stajın en güzel yanı gelecek iş yaşantına deneyim kazandırması, öğrenmek, kendi becerilerimi görmek olsa gerek... Serpil Hanım'a kazandırdığı  deneyimler için sonsuz teşekkürler. Pozitif enerjisi ile ajansı sevdiren en büyük etkenlerden biri kendisi :) . Her şey için MPN ailesine teşekkür ediyorum...  Tekrar görüşmek dileğiyle. Sağlıcakla kalın...

1 Temmuz 2016 Cuma

Heyecanlı Bir Son Gün

Tıpkı daha once tek başıma gittiğim yerler gibi burası da benim için bir macera ve bugün bu macera son buluyor. Stajımın ikinci haftasında Asuman Hanım’la ufak bir konuşma yaparken ilk geldiğim gün nasıl tedirgin göründüğümden bahsetmişti. Evet haklıydı. İstanbul’u sevmeyen, her seferinde 2-3 günlüğüne tatil tadında gelmiş biri olarak 1 ay boyunca bir otelde konaklayarak (ki sanıldığı kadar rahat bir şey de değil) staj yapmak benim için çok büyük bir adımdı. (Köşeyede not düşeyim hala sevmiyorum ama Marjinal PN çok büyük bir istisna).
               
            Marjinal PN neden çok büyük bir istisna? Neden bu kadar yanıp tutuşuyordum buraya gelirken? Neden güzel ülkemde en nefret ettiğim şehirlerden birine sırf burası için geldim? İnanın bilmiyorum. Belki de burasını bu kadar sevme sebebim aslında hiçbir şeyin belli olmayışı. Kapıdan içeri sırtımda çantamla ilk girdiğim zaman o kadar belirsizdi ki herşey benim için. Kim ile çalışacağım, burada ne yapacağım hepsi benim için belirsiz şeylerdi. Yada Asuman Hanım’ın stajyer olsanız bile sizi bağrına basması, sizinle sohbet etmesi, mentorum Avi’nin ast üst ilişkisinden çok bir yol gösterici olması, Dilek’in bacağımı sallarken kızması, Somer Abi’nin bitmek tükenmek bilmeyen sohbetleri, Serpil Hanım’ın her fırsatta ondan yardım isteyebileceğimi söylemesi, Aykut’un şakaları ve Cef(akar) Abi ile sohbetleri de olabilir. Örneklerin özeti, herkes eşsiz, birbirinden farklı ve Marjinal PN bunun değerini bilen bir şirket.
              
             Bir paragrafta aslında burada neler öğrendiğime dair açmam gerekiyor. Bu sektörde de her yerde olduğu gibi çok çalışmak, pratik olmak ve sorunları hızlıca çözebilmek gerekiyor. Metin yazarken kime hitap edildiğini, nasıl bir dil kullanılacağı, insanların nasıl yazılarla dikkatinin çekilebileceğini öğrendim. Deşifre yaparken pür dikkat takip etmeyi, birisi bir şey anlatırken hiç ses çıkarmadan dinlemeyi, anlamayı, araştırma yaparken her noktaya dikkatlice bakmayı, bir işi yaparken elinizden gelenin en iyisini yapmanın kritik önemini öğrendim. Deneyim çok önemli bir şey ve burada bolca var.
               
             Kediler, Gaspar ve Honey! Kapıdaki hayvan dostu şirket yazısı boşuna değil. Burada bolca sevebileceğiniz hayvanlar var. Korkmayın eğer kedi, köpekten korkan, onları (herhangi bir sebepten) sevmeyen bir insansanız bu görüşünüz 180 derece değişecek.
              
              Ufak bir kaynaşma sürecinden sonra anladım ki burası bir şirket değil burası kendi bilincini, ortak değerlerini oluşturmuş bir aile. Bu ailenin kısa da olsa bir parçası olmak benim için çok büyük bir mutluluk kaynağı aslında. Umuyorum bu aileyle olan süremi uzatabilirim ve buraya gelen bütün stajyerler bunun keyfine varabilir. Ufak tedirginlikler güzel şeyler aslında. Yeni birşeyler öğrenmek için fırsat yaratır size. Burada öğreneceğiniz çok şey var. Hiç elime kamera almamış birisi olarak nasıl çekim yapılacağını bile öğrendim! (Teşekkürler Somer Abi).

               
              Staj için feda edeceğim 1 ayım ancak bu kadar keyifli geçebilirdi. Adını yazmadıklarım lütfen bana kızmasınlar hepinizi çok seviyorum. Umarım sizde beni sevmişsinizdir. Gelecek stajyerlere şimdiden bol şans, şirket ahalisinede iyi bayramlar, iyi tatiller dilerim. İyi ki varsınız!

22 Nisan 2016 Cuma

Attila Özdemiroğlu

Attila Özdemiroğlu (1943-2016) genç yaşta müziğe ilgi duymaya başladı. Güçlü bir müzik yeteneğine sahip olan Özdemiroğlu daha küçükken bile pek çok müzik aletini çalabiliyordu. Henüz 23 yaşındayken Durul Gence 5 orkestrasına katılarak, bu ve bundan sonraki müzik kariyerinde besteci ve aranjör olarak çeşitli eserlere imza attı. Yaşamının son anlarına kadar müzik kültürü adına projeler üretmeye devam etti. 

Devamı için: http://www.marjinal.com.tr/e-bulten-devam.asp?nid=402&hid=2499


20 Nisan 2016 Çarşamba

Hani erken inerdi karanlık...


Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.


Mekanın cennet olsun Attila Özdemiroğlu...

Söz: Murathan Mungan
Yorumcu: Sezen Aksu
Beste: Attila Özdemiroğlu

Işıklar içinde uyu Attila Özdemiroğlu


Ne müziği yaparsam yapayım, kendi kültür köklerimden kopmayan bir müzik yapmaya çalışıyorum.

-Attila Özdemiroğlu


1 Nisan 2016 Cuma

Bilim ve teknoloji dünyasına, eleştirel düşünceyle ışık tutan haftalık Herkese Bilim Teknoloji Dergisi çıktı! Bayinizden isteyiniz. http://www.herkesebilimteknoloji.com/




12 Şubat 2016 Cuma

Staj sonu

Bugün Marjinal’deki stajımın son günü. Bir ay önce, geldiğim ilk gün çok heyecanlıydım. Toplantıda kendimi tanıtırken “Umarım ileride de burada çalışabilirim,” dediğimi hatırlıyorum. Bugün hala aynı fikirdeyim. Tek farkı bunu çok daha fazla istemem.

Herkesi tek tek tanıma fırsatını bulamadım fakat her geçen gün yeni biriyle tanıştım. Her tanıştığım kişiyi de çok sevdim, hepsine çok yakın hissettim kendimi. O yüzden biliyorum ki burada çalışan kim varsa hem çok değerli, hem çok saygılı, hem de çok sıcakkanlıdır (kediler dahil).

Geldiğim ilk günden itibaren çok farklı işler yaptım. Hepsinde de çok eğlendim (özellikle kimsenin pek sevemediği deşifrelerde). Yer yer gerilim dolu, bolca ter döktüğüm işler de oldu – telefon aramaları gibi. Hepsinin bana farklı farklı katkıları oldu.

Marjinal’in en güzel yanı aile ortamı bana göre ( kedi ve köpeklerin varlığı tabii ki ilk sırada Asuman Hanım kızmayın.) Stajyerlere bile iş arkadaşı gibi davranılıyor. Bolca stajyerin olması ve burayı istila etmiş olmalarının bir etkisi var mıdır bilemeyeceğim. =)

Son olarak hepinize teşekkür ediyorum. Hepinizi tanıdığım için çok mutluyum ve sizleri unutmayacağıma da eminim. İyi ki sizlerle tanışmışım, umarım siz de aynı şeyleri hissediyorsunuzdur.

Deniz Gönen