Veda etmek ve bir hüzne sarılmak falan değil derdim. Sadece hepinizi çok
sevdim ve bu yüzden burukluk..
Benim için bir yere/bireye/topluluğa alışmak hiçbir
zaman kolay olmadı. Alışmayı da çok sevmem zaten, hele ki (geçici) bir süre hep
bir arada olacaksak.. Çünkü sevdiğim bir yeri, sevdiğim insanları başta kolay
benimseyememekle birlikte aşırı içselleştiriyorum ve sonu benim için hep aşırı
hüzünle bitiyor. Ben genelde dinleyen, anlayan, esprilere gülen (asla espri
yap(a)mayan), neşeli ama çokça konuşkan olmayan sessiz sakin biriyim. Biriydim!!
Sayenizde bunu bile bence aştım :)
Yine de bu nedenle burada bulunduğum 6 aylık süreçte her birinizle ayrı ayrı sohbet etmemiş/edememiş olsam da ben sizleri bir aile olarak, bir bütün olarak öyle çok sevdim ki, neresinden başlasam ucu hep mutluluğa çıkıyor.
Mutluluğa çıkan yolumdaki teşekkürlerimi sizlere takdim etmek isterim o halde :)
Öhöm öhöm...
7 Mart
2016 Pazartesi sabahı, hem ilk gün heyecanı, hem her zaman üstüme yapışmış bir
kıyafet gibi duran çekingenliğime rağmen, henüz tanışmamış olduğum Asuman
Hanımın üstkat merdivenlerinden inerken beni görür görmez kucaklaması ve neşeli
bir “Hoşgeldin” ile karşılamasından anlamıştım ilk önce, burasının terk edip
geldiğim kurumsal şirket gibi olmadığını. “Heyoo millet bakın yeni arkadaşımız gelmiş” neşeli takdiminden sonra ise çok çok daha iyi hissetmiştim. Bunun için
size çok teşekkür ederim Asuman Hanım! O kadar güzelsiniz ki, bana kendimi hep
bir çalışma ortamından da ziyade evimde gibi hissettirdiniz..
Ve yine
kapıdan girer girmez beni ilk karşılayan, tüm çalışma sürecim boyunca da huzurlu
çalışma ortamımın en güzel sebeplerinden biri, canım kedilerimiz iyi ki
varsınız, yeni başlayacağım işte bu noksanlığa nasıl alışacağım hiç bilmiyorum.
İsimlerinizi her zaman karıştırmış olsam da hepinizi çok seviyorum!
İlk
Pazartesi sabahı toplantısının sonunda Serpil Hanım’ın “kendini tanıt istersen
biraz” cümlesiyle utana sıkıla ilk kez hepinize “merhaba” diyebilme fırsatı
bulmuştum. Şimdi ise hepinize aynı samimiyetle “hoşçakalın” demek inanın çok
tatlı bir hüzün. O ilk gün hepinizdeki o samimi bakışlar olmasaydı, her zaman
hissettiğimden daha çekingen ve içime kapanık olabilirdim. Bunun için hepinize
teşekkürler!
Daha
geldiğimin ikinci günü 8 Mart Dünya Kadınlar gününde, Serpil Hanım’ın “Marjinal
Kadınları” içerikli kutlama mesajında fotoğrafımı gördüğümde içimdeki çocuk
heyecanını görmenizi isterdim. Henüz ikinci günüm, en silik zamanlarım,
bildiğim sadece 3 isim var şirkette ve bir Marjinal kadınıyım! Yaşadığım ilk en
büyük mutluluk bu oldu Marjinal’de. Bunun için ve aslında tüm çalışma sürecimde
bana bir çalışan gibi değil, bir kardeş gibi yaklaştığınız ve aslında belkide
Marjinal’de beni en çok tanıyan ve anlayan kişi olduğunuz için size sonsuz
teşekkür ederim Serpil Hanım. Siz olmasaydınız, her şey bu kadar kolay olmayabilirdi.
İyi ki varsınız.
Marjinaldeki ilk günü/ilk saatleri kendi kendime “fotokopi çekmem işalla
yareppim” içsel konuşmaları yaparken, Deniz (Demirtaş)’in hem alışmam, hem bir
yerden başlamam için verdiği ilk bülten ricasıyla (KS) anlamıştım dolu dolu
geçeceğini buradaki çalışma hayatımın. Yazmayı her ne kadar sevsem de bir bülten nasıl
yazılır, elbette bilmiyordum. İşte o ilk bültenden itibaren, sorduğum her
soruya (saçma bile olsa!) içtenlikle cevap verdiğin, benden rica ettiğin her iş
sonunda içten bir şekilde teşekkür ederek beni motive ettiğin, “yapamam ben
bunu” düşüncesine kapıldığım zamanlarda bile yapabileceğime inandırdığın, kimi
zaman tekrar eden hatalarımda bile gösterdiğin anlayışın ve her zaman güler
yüzün için sana sonsuz kez teşekkür ederim. Ne öğrendiysem en çoğunu senden
öğrendim. İyi ki varsın!
Aynı
odayı paylaştığım bütün canım Marjinal’lier..
Hepiniz
o kadar güzelsiniz ki.. Sorduğum her soruda yardımlarınızı hiçbir zaman eksik
etmediniz.. Güler yüzünüzü hiçbir zaman eksik etmediniz.. Somer, bana
gösterdiğin abi-kardeş tavrın için sana çok çok teşekkür ederim. “Asosyal”
lakabına başlar da bozulsam da iyi niyetinden hiçbir zaman şüphe duymadım ve
tatlı bir söylem olarak kabul ettim hep. Dilek, umarım o içten neşen ve
gülümsemelerin hep böyle daim kalır. Uzay’ın tatlı tavırları, İpek kız
hikayeleri, esprikleri o kadar güzeldi ki hiç unutmayacağım! Nevra Hanım’ın
zaman zaman kendince söylediği şarkılar, Dila’sıyla tatlı mı tatlı telefon
konuşmaları ve yine Yasemin Hanım’ın Beren’i ile sabırlı ve içten konuşmaları,
ihtiyaç duyduğumda yardımsever tavırları unutulacak gibi değil. Bilgin abicim,
Sibel, Nazlı Hanım, Gamze, Avi, Ceylan, Cumhur, SelinB, Merve, Çağla... Tüm yardımlarınız
ve bana kattıklarınız için size çok teşekkür ederim.
Aynı
katı paylaştığım canım Marjinal’liler...
Öncelikle
Selin! Kapıdan ilk girdiğimde, her sabah güler yüzünle “Günaydın”, her akşam
aynı içtenlikle “İyi akşamlar” dediğin için teşekkür ederim. Ofiste bana enerji
veren ilk pozitif iletişim her zaman bu oldu. İyi ki varsın! Özge, Elif, Önder,
öyle dolu dolu sohbetlerimiz olmasa da içten tavrınızı hiç eksik etmediniz, çok
teşekkürler!
Aysun
Hanım, size hayranım! Kişiliğiniz ve duruşunuzla, bilgi ve donanımınızla
ileride sizin gibi bir metin yazarı olmak isterim. Özellikle İzmir haftasında
tüm darlamalarıma, zaman zaman telefonla bile taciz etmelerime rağmen hep çok
anlayışla, yardımsever bir şekilde karşıladınız taleplerimi. Ve sayenizde
öğrendim ki başlıklar öyleee desten yazıyormuş gibi uzun yazılmaz :)
Tüm
yardımlarınız, düzeltme ve fikirleriniz için sonsuz teşekkürler.
DenizE
aslında hiç sohbetimiz olmamasına rağmen enerjine bayılıyorum ve zaman zaman
attığın mizahi mailler!! Çok tatlısın! Her şey için teşekkürler.
Rahime
ablacım ve Ayşe ablacım. Süper kahramanlar, her şey için sonsuz teşekkürler.
Arkamı her zaman toplamaya çalıştım ama oldu da sizi ekstra yoracak bir şeyler
yaptıysam affedin lütfen!
İzmir’de
9 gün beraber yaşadığım arkadaşlarım, Dilara, Elif ve Başar.. Ailesinin yanında
okumuş biri olarak yurt ortamını hep merak ederdim, azıcık ucundan da olsa
tatmış oldum. Tüm hafta boyunca birbirimize destek olduğumuz, yardımlarınız ve
eğlenceli kişilikleriniz için teşekkürler. Ayrıca ananemin rahatsızlığını öğrendiğimde
ağlamaktan içim dışıma çıktığı o gün bana verdiğiniz moraller için çok teşekkür
ederim! Uzakta elim kolum bağlıyken kendimi iyi hissettiysem sebebi sizdiniz!
İyi ki varsınız.
Üst
kattaki Marjinal arkadaşlarım..
Mert
abicim, zaman zaman üst kat mutfakta karşılaşıp, hatırlaşıp tatlı tatlı
gülümsediğin ve bana yardım ve katkıların için çok teşekkürler. Işık Hanım,
zarifliğinize hayranım! Sizi tanımak çok güzeldi. Bana kattığınız her şey için
teşekkürler. MelisM ve Gülin, ofis içinde karşılaştığımız her nadir zamanda her
seferinde tebessümle hatrımı sorduğunuz için çok teşekkürler.. Ali Can, her
sabah kahvaltıya çıktığım 09:45’te enerjik tavrınla ekip arkadaşlarınla
yaptığın neşeli sohbetler çok tatlıştı. Sibel, Aykut, Özgür, Barış Abi, MelisÖ,
Alican abi, Cef abi, Eray abla, Hasan, Melike Hanım, Serdar, Kaan, Umut,
tanıştığım ve tanışamadığım bütün stajyer arkadaşlarım... Varsa adını unuttuğum
ne olur affetsin, hepinize ama hepinize sonsuz teşekkürü bir borç bilirim.
Veda
eder gibi değil, uzağa taşınmış bir aile ferdi gibi hissediyorum. Her zaman
birbirimizden haberdar olacağız ve her şey çok güzel olacak! Sizleri tanımak,
sizlerle birlikte çalışmak çok çok değerliydi benim için. Hepinizi iyi ki
tanıdım. Kendinize çok ama çok iyi bakın!
Sevgiler,
Duygu
1 yorum:
Ağlatıyorlar bizi, bir daha stajyer almayalım...
Yorum Gönder