17 Mayıs 2010 Pazartesi

Damak Tadı

Öykü, Mehmet oğlu İskender Efendi'nin Bursa Kayhan'daki dükkânlarında başlar. O günlerde kuzu bir bütün olarak ve yere paralel biçimde odun kömürlü bir ocakta pişirilmektedir. Ancak İskender Efendi kuzu etinin farklı bölümlerinin kendine has lezzetlerinin müşterilerine eşit oranda dağılmasını sağlamak için çözüm aramaya başlar.
Bu düşünceden yola çıkarak, et pişirme ustası bir aileden gelen İskender Efendi, ustalığıyla girişimciliğini bir araya getirerek bulduğu yöntemle lezzetine doyulmaz bir ürün elde eder. Kuzu etini sinir ve kemiklerinden ayırır, dikey çubuğa kat kat yerleştirir ve tasarladığı dik bir ocağın önünde döndürerek odun kömürü ile pişirir. Sonuç, gerçek bir yemek buluşudur.

2 yorum:

!NeslihaN! dedi ki...

yemeğe çıkalımmmmmmmm..... acıktırıcı hareketler bunlar...

Leylan dedi ki...

ımmm... bayılırım iskender kebap'a! resmi bile yetiyor acıkmaya... ne güzel anlatmışsın ozi'cim... nerden de aklına geldi! :)