30 Haziran 2009 Salı
Değinmeden edemedim :)
28 Haziran 2009 Pazar
26 Haziran 2009 Cuma
Rengine Düşman
Bazı insanların yokluğunu aramızdan ayrıldıklarında anlarız. Sanırım bu insanlardan biri de Michael Jackson. Hala pek çok mekanda çalan eski şarkılarıyla dans edip coşarken acaba şimdi ne yapıyor diye düşünmedik, hatta kendini sokağa çıkamaz hale getirmesini kınadık belki de.
Ölümünü duyduğumda bu büyük insanı acaba benim çocuklarım da bilecek mı diye düşündüm birden. Senelerdir severek dinlediğimiz, çağını aşan bir insan sanırım ölümsüzlüğe ulaşmıştır. Kendini görmeyeli seneler olmasına rağmen unutmadık hiç onu.
Bize bıraktığı şarkıları biraz daha buruk dinleyeceğiz artık.
25 Haziran 2009 Perşembe
Ya insan kişisel olarak gelişmeye müsait değilse?
Yiğit Özgür, bir çalışmasında bu soruyu irdelemiş.
Kıssadan hisse: kişisel gelişim konusunda ısrarcı olmak ya da olmamak:)))
Kıssadan hisse: kişisel gelişim konusunda ısrarcı olmak ya da olmamak:)))
24 Haziran 2009 Çarşamba
23 Haziran 2009 Salı
18 Haziran 2009 Perşembe
Osman Şımardı
17 Haziran 2009 Çarşamba
Hoşgeldin Zen!
Etiketler:
ads danışmanlık,
mehmet auf,
meriç koraltürk,
Zen
14 Haziran 2009 Pazar
Nazlitolar Bugün Bizdeydi:)
Bugün güzel bir gündü. Nazlitom, Sefer Eniştem ve Taylan Bebiş ile birlikteydik. Güzel vakit geçirdik. Efe'm de olsaydı keşke. Taylan çok huzurlu bir bebiş, hep gülüyor, hep gülüyor. Keşke biraz uyuyabilseydi de biz de daha fazla birlikte olabilseydik.
Taylan, Marjinal Porter Novelli Toplantı Odasında
12 Haziran 2009 Cuma
11 Haziran 2009 Perşembe
Fark Etmeli İnsan
Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.
Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli.
Henüz bebekken Dünya benim! dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların her şeyi bırakıp gidiyorum işte! dercesine apaçık kaldığını ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.
Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.
Azrailin heran sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan.
Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli.
Yaratılmışların en güzeli olduğunu fark etmelive ona göre yaşamalı.
Gülün hemen dibindeki dikeni dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli.
Evinde kedi, köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını fark etmeli.
Eşine seni çok seviyorum! demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli.
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli.
Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.
Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli.
Fark etmeliyiz çok geç olmadan…
Ömür dediğin üç gündür, dün geldi geçti yarın meçhuldür…
O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür…
Yazar: Can Yücel
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.
Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli.
Henüz bebekken Dünya benim! dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların her şeyi bırakıp gidiyorum işte! dercesine apaçık kaldığını ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.
Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.
Azrailin heran sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan.
Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli.
Yaratılmışların en güzeli olduğunu fark etmelive ona göre yaşamalı.
Gülün hemen dibindeki dikeni dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli.
Evinde kedi, köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını fark etmeli.
Eşine seni çok seviyorum! demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli.
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli.
Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.
Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli.
Fark etmeliyiz çok geç olmadan…
Ömür dediğin üç gündür, dün geldi geçti yarın meçhuldür…
O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür…
Yazar: Can Yücel
MPN Rik Ferguson'ı Gururla Sunar :)
10 Haziran'da Trend Micro Kıdemli Tehdit Analisti Rik Ferguson İstanbul'daydı! Rik'le Taksim'deki Filicori Cafe'de bir araya geldik ve Rik katılımcılara global tehditlerden, yeraltı ekonomisinden, virüslerden, hackerlardan, kısacası bizi paranoyak hale getirecek birçok konudan bahsetti :) Yine de bu veri ve bilgileri bu konuda gerçek bir uzmandan dinlemek oldukça keyifli ve ilgi çekiciydi.
MPN Presents Rik Ferguson! :)
*Bu arada öğrendik ki Rik aynı zamanda bir "rock star"mış! Ben dinledim, şahsen beğendim... Şarkılarına nereden mi ulaşacaksınız? Eee, bunu da siz bulun artık ;)
On Wednesday, Trend Micro Senior Threat Analyst Rik Ferguson was in Istanbul! We met Rik at the Filicori Cafe in Taksim and learned a lot about global threats, underground economy, viruses, hackers, malware, conficker and many more that made us a little bit more paranoid about security :) Anyway, we really enjoyed the chance to listen to him and learned about these extremely important matters from a real expert on these subjects.
*By the way we also learned that Rik is a rock star! I've listened to some of his songs and they sound good to me... How can you find his songs? That's all your business, do it yourself ;)
Etiketler:
10 Haziran,
analist,
conficker,
Filicori,
malware,
Rik Ferguson,
Rock star,
tehdit,
Trend Micro,
virus
Kedi
kedim mırnav mırnav der
kedim benden ne ister?
şarkısına yeni bir versiyon getirdim:
kedim mırnav mırnav der
kedim benden ne ister?
hadi gel hadi gel, tetanoz aşısı olalım
hadi gel hadi gel, cici kedicik...
kedim benden ne ister?
şarkısına yeni bir versiyon getirdim:
kedim mırnav mırnav der
kedim benden ne ister?
hadi gel hadi gel, tetanoz aşısı olalım
hadi gel hadi gel, cici kedicik...
Zaman Geçse de...
Etiketler:
marjinal PN,
marjinal porter novelli,
Yasemin Tirün
9 Haziran 2009 Salı
Ada'dayken
Cumartesi günü etkinlik çıkışında Heybeliada’da İnönü Müzesi’ni gezdik, gezenti Dilek’in bilmediği hiçbir yer olmadığı için orayı da Dilek’in rehberliğinde gezdik. Sonra güzel bir yemek yedik. Sohbet çok koyu olduğu için oturduk kaldık, çok da acıkmış ve yorulmuştuk zaten. Bir de güzelce dondurma yiyerek adaya veda ettik. Ayrıca çok da hayıflandık. Neden sık sık gitmiyoruz diye? Vapurla bir yere gitmenin ne kadar zevkli olduğunu unutmuşum. Püfür püfür eserken bir bakmışız Bostancı’dayız. Adanın sessizliğinden sonra İstanbul’un keşmekeşi başımı ağrıttı. Karar verdim en kısa zamanda Beren’i vapura bindirip martılara simit attıracağım.
Not: Şimdiye kadar Dilek'le bir yere gitmeyen varsa lütfen en kısa zamanda bu deneyimi yaşasın:))
Not: Şimdiye kadar Dilek'le bir yere gitmeyen varsa lütfen en kısa zamanda bu deneyimi yaşasın:))
Dizilerin Gücü Adına... :)
Etiketler:
Adanalı,
Oktay Kaynarca,
Selena,
Serenay Sarıkaya,
Sinem Kobal,
üsküdar belediyesi
8 Haziran 2009 Pazartesi
Bugün Benim Doğum Günüm
7 Haziran 2009 Pazar
Çocuklarımız Hep Mutlu Olsun...
Cumartesi günü Heybeliada'da "Epilepsi ve Ben" resim yarışması ödül törenindeydik. Bu yarışma Sanofi-aventis ve Türk Epilepsi ile Savaş Derneği'nin işbirliği ile düzenleniyor. Bu yıl üçüncüsü yapıldı. Ödül töreni çok duygusaldı, salonda ağlamayan kimse kalmadı sanırım... Çocukların yaptıkları resimler çok güzeldi, enerjileri çok güzeldi. En acısı bu çocukların bu kadar erken yaşta hastalıkla tanışmış olmaları. Hayatın zorlu yollarına ne kadar erken girmişler! Kimse hasta olmasın, çocuklar hep mutlu olsun, onlar herşeyin en iyisini hakediyor...
Jason Goldberg'i Ağırladık :)
Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız önemli bir projeyi yine keyifli bir organizasyonla noktaladık. İnternetle biraz haşır neşir olan herkesin tanıdığı, Jobster ve Social Median gibi başarılı girişimlerin arkasındaki isim olan ve şu anda Avrupa'nın 1 numaralı iş ağı olan XING'de Üründen Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışan Jason Goldberg İstanbul'da misafirimiz oldu.
Sofa Otel'de gerçekleştirilen etkinliğe gösterilen yoğun ilgi ve birçok dostumuzun orada bu organizasyonu takip etmesi çok sevindiriciydi bizim için. Katılan herkese bir kez daha teşekkürler. Etkinlikten bazı fotoğraflar burada :)
Tam Bir Yıl Önce :)
6 Haziran'da blog aracılığıyla hamileliğimi sizlerle paylaşmıştım. Zaman ne çabuk geçti. Oğlum 5 aylık oldu ve çok yakında iş hayatıma geri döneceğim. Geçen 1 yıla neler sığdırmışım:) O gün, 'tarifi zor duygular içindeyim' demiştim şimdi ise tarifi yazmakla, söylemekle bitmez duygular içindeyim :)
2 Haziran 2009 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)