Serpil ile her sabah Bakırköy'de başlayan yolculuğumuz sahil hattında devam ederken, spor yapan insanları gördükçe bir "ahhh" çekiyorduk. "Neden biz de bu insanlar gibi sahilde yürüyüş yapamıyoruz?" diye hayıflanırken, bir gün bir karar aldık: daha erken kalkarak öte berimizi toparlayıp, sabah kahvaltımızı sahilde yapacaktık.
İşte o gün geldi çattı ve bir pastaneye uğrayarak nevalemizi aldık, sahilin yolunu tutuk. İlk gördüğümüz yerde durduk ve İstanbul'un mavi sularına bakarak kahvaltımızı yaptık. Vallaha ne yalan söyleyelim, şiddetle tavsiye ediyoruz :)) Ama tabii Serpil arkadaşımız kokoş biri olduğu için tüm yürüyüş yapan insanlar bize baktı durdu. :))
Sahile bakıp meyve suyumu yudumlarken (hep bu sözü söylemek istemişimdir, ama benimki içki değil maalesef : D) içimden de şunu düşündüm: Demek ki isteyince bir şeyler yapılabiliyormuş. Heves ettiğimiz şeyleri ertelememek ve o ilk anki heyecanımızı köreltmemek gerekiyormuş. Her şey zamanında güzel....
Sahile bakıp meyve suyumu yudumlarken (hep bu sözü söylemek istemişimdir, ama benimki içki değil maalesef : D) içimden de şunu düşündüm: Demek ki isteyince bir şeyler yapılabiliyormuş. Heves ettiğimiz şeyleri ertelememek ve o ilk anki heyecanımızı köreltmemek gerekiyormuş. Her şey zamanında güzel....
Sahilde her sabah spor yapan o insanları görünce eminim ki siz de imreneceksiniz.
Herkese sağlıklı bir yaşam diliyorum....
1 yorum:
bunu pazartesi sabah yaptınız galiba? fotograftaki sac bandından tanıdım seni :)
Yorum Gönder