Yaşadığımız
bu zamanların zor olduğunu kimse inkar edemez. 21.yyda yaşamamıza ve her şeye
daha kolay ulaşmamıza rağmen belki de bizim için gerçekten değerli olan her
şeyi farkında olmadan yaşıyoruz. Hemen herkesin şehir hayatının yoğunluğu
içerisinde kaçmak kurtulmak istediği bir hayat var. Kiminle konuşssanız nereye
gitseniz hep bir memnuniyetsizlik hakim bu zamanda. 2000 ‘li yıllar
hayatımızdan çok şey götürürken çok kolaylıkları da beraberinde getirdi
kuşkusuz. Oysa ki 1.Dünya şavasının patlak verdiği zamanlarda bir çok insan
için hayat sadece hayatta kalma mücadelesiydi. Yoksuluk şavaşmaktan yorulan
insanların yaşadığı mutsuzluk insanların birbirlerine daha sıkı sarılmalarına
ve sanata yönelmelerine neden olmuştur.
Bu dönemde belki de kendine has eserler veren tek kişiydi Louis Wain .Louis
wain 1860-1939 yılları arasında yaşamıştır. Aslen İngiliz olan Ressam yaptığı
kedi resimleriyle fark yaratmıştır.
Louis Wain
çok sevdiği eşinin kansere
yakalanmasıyla eşini eğlendirmek için
kendi kedilerini resmetmeye başlamıştır. Evde yaşayan kedilerin birbirinden
ilginç hallerini resmeden ressam için eşinin hayatındaki önemi çok büyüktür. Kedilerin
birbirinden ilginç hallerini resmetmesi Wain eşinin son zamanlarında onun için
büyük bir moral kaynağı olmuştur. Wain’nın tüm çabalarına rağmen eşi kısa süre
sonra vefat etmiştir. Eşinin vefatından sonra tüm hayat enerjisini kaybeden
Wain için sıkıntılı günler başlamıştır. 1914’te 1.Dünya savaşınında patlak
vermesiyle. Psikoloji alt üst olan Wain’a 57 yaşında şizofreni teşhisi koyulmuştur. 57 yaşından sonra gelen bu hastalıkla Wain biribirinden güzel eserler resmetmeye başlar.
Victoria dönemi İngiltere’sinde Wain çizimlerine olan ilgide popüler bir artış olur. Çizmiş olduğu
muhteşem kartpostallar insanların çok
ilgisini çeker.
Tuhaf davranışlarından dolayı yoksulların
barındırıldığı bir akıl hastanesine yatırılır Wain. Başbakan Ramsey MacDonald
Wain’in şartlarını daha da güzelleştirecek bir fon açarak ona sanat hayatı ve
geçimi için destek olur. Ve çalışmalarının mükemme lçizgileri bundan sonra
başlar. Onun desteği sayesinde resimlerini ve adını daha çok duyuran Wain bu
dönemin en önemli ressamlarından biri haline gelir. Hatalığı öncesi eserlerinde insanlardan esinlenen
neşeli, eğlenceli kediler yapan Wain rahatsızlığından sonra kendi iç dünyasını
anlatan renkli ,hayal alemi yansıtan kediler çizmeye başlamıştır.İl dönem
yaptığı kedilere kıyasla son zamanlarında çalıştığı kedilerin yüzlerinde daha
asi ve korkulu tavırlara rastlanır.
Herbert
George Wells kendisini şöyle yorumlamıştır; “O, kedileri kendisinin kılmış. Bir
kedi tarzı, kedilerden oluşan bir toplum, bir dünya yaratmış. O kadar ki, Louis
Wain’in kedilerine benzemeyen ve onlar gibi yaşamayan İngiliz kedileri
kendilerinden utanır olmuşlar. Ressamın sadece kediler üzerine çalışması esine
olan özlemini ve iç dünyasını kediler üzerinden anlatmasıdır. Lois Wain resimlerini
inceleyen herkes kedilerin yüzlerindeki tedirginliği korkuyu ve hayatta karşı
olan alaycı tavrını net olarak hissedebilir. 60ların sonunda Wain tarafından
başlatılan bu akım İngiltere ve Avrupa dışına çıkarak. Dünyanın öbür ucu olan
Avusturalya’da sergilenmiştir.
Bir
sevgi düşünün ki hayat sadece onun sevdiklerinden ibaret. Zoraki şartlar
nedeniyle heba olmuş bir hayat ,yoksulluk
şavaş kayıplar ve kötü koşullar
.İnsanın içinde bulunduğu depresif halden çıkmak için sanatın ve edebiyatın bir
alanına yönelmeye mecbur bırakıyor. Bu aslında içten gelen bir istek . Çünkü
sanat insanın içindekini dışarı çıkarmasına yardımcı oluyor. Sayesinde ortaya
çıkan bu muhteşem aynı zamanda insanı hüzünlendiren bu eserler
Louis Wain için ne kadar gerçekse bizim için o kadar hayal.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder