30 Kasım 2012 Cuma

Cevap


Sevgili Ankara Büro,

Baba'yı görmek için kargalar henüz kahvaltılarını yapmadan, sabah ezanını müteakiben yola çıktık. 12'deki randevu için 11.30'da Başkent'e duhul olduk. 

Baba bizi hemen kabul etti. Elini öpüp (öncesinde elimize antibakteriyel sıktılar, ayakkabıları galoş makinesinde kapladılar) söyleşiyi yaptık. Çıkar çıkmaz aracımıza binip Ankara'yı terk ettik. 

1 dakikaya muhtaçtık. 

Bu seferlik böyle olsun. 

Bir daha büromuzun lojmanı varsa yatıya da geliriz. 

Bu arada İstanbul dışına verdiğimiz ikinci gelinimiz Deniz K.'yı geçen haftaki İzmir ziyaretimiz vakit bakımından hallice olduğu için ziyaret edebildik.

Deniz'in herkese selamı vardı. Herkesi öp dedi ama ben dolaşıp öpemedim. 

Selamı üstümde kalmasın. Herkes alsın kabul buyursun.

Mahsus selam eder, gözlerinizden öperim.

İstanbul bürodan Murtaza G

Ben saksı değilim! En çok bana geleceksiniz!


Gördüm ki Murtaza Bey Ankara'ya gelmiş ve Baba'yla görüşüp geri dönmüş. Haberim olmadığı için görüşemedik maalesef. 

Yani diyeceğim odur ki iş için veya değil, Ankara planlarınızda şubemizi de göz önünde bulundurun.

Buyrun gelin, ofisimizi gezin, yiyelim, içelim, konuşalım, gülelim (yazar burda sizi evine davet ediyor).

Ofis için vaktiniz olmazsa yer-zaman belirtin, ben sizi görmeye geleyim. Uzun lafın kısası daha fazla özlemeyeyim. 


Diyeceksiniz ki "sen zırt pırt İstanbul'a gelip bizi görmeye gelmezken iyiydi ama!" Demeyin! Benim İstanbul'a 10 gelişimden 9'u Cumartesi-Pazar'a denk geliyor. Hafta içine denk geldiğinde de mutlaka birşeylerin peşinde koşturmaya gelmiş oluyorum ve uğrayamıyorum.

PS: Söz verip de gelmeyen ama isimlerini verip rencide etmeyi de istemediğim arkadaşlarımı da huzurunuzda kınıyorum. 




Sevgiler ve mutlu hafta sonları!

Angaralı Uzi.

ReYiZZ... Sakin...

Savaş baltası geliyormuş az daha kafama...
 

29 Kasım 2012 Perşembe

Türkiye'nin Babası İle...


Marjinal Porter Novelli olarak yapımcılığını üstlendiğimiz İTÜ-Mühendisname dergisinin 39. sayısı için Türk siyasi hayatının en önemli isimlerinden biri olan 9. Cumhurbaşkanı İTÜ'lü Süleyman Demirel'i, herkesin adını bildiği Güniz Sokak'taki evinde ziyaret ettik.

Sayın Cumhurbaşkanımızın duvarında şapkalı 679 yazan bir karikatür vardı.
Anlamını daha biz fırsat bulamadan kendisi açıkladı; 6 kere gitti, 7 kere geldi, 9. Cumhurbaşkanı: Süleyman Demirel…

Yazan: Murtaza Gürler

Facianın Kenarında

Bugün bir faciadan kılpayı kurtulduk . . . bu durumu fark edip anı ölümsüzleştirmeye karar verdim. Tabii Mayki'yi uyandırmadan...

Olmayacaklar



- gizli,yakalanır ötersin
- kime öterim?
- sorguya çekenlere
- kim çekecek?

-kimsesizler,
kimliksizler,
kimliksizleştirenler,
korkudur onlar.

çoklar,
çoğalmıyorlar.
tükeniyorlar tüketerek,
tüketmeden tükenecekler!

28 Kasım 2012 Çarşamba

Yeni Objektif Test Sonucu

Arkadaşlar,8mm Canon objektifimin ilk test sonucu çıktı. Biometrik fotoğraf ihtiyacınız olursa çekebiliriz.

20 Kasım 2012 Salı

Serpil 2009


#iyikidogdunasumanbayrak

Bir varmış bir yokmuş,
Asuman Bayrak diye bir Marjinal patron varmış…

48. Doğum gününde (aslında 33) hiç şaşırmayacağını sanıyormuş.

Oysa ki ne kadar marjinal olabileceğini tahmin bile edemeyeceği bir grup “çocuk”la çalışıyormuş.

Klasik doğum günü pastası kesme töreni için “çocuk”lar onu çağırmış. #iyikidogdunasumanbayrak başına ne geleceğini bilmeden gitmiş… Arada pankartlı eylemciler de varmış!


“Çocuklar” hediyesini vermiş. #iyikidogdunasumanbayrak hediyesini açmış…


“Hürrem Saati”ni beğenir gibi yapmaya çalışmış ama olmamış. Çünkü hiç yalan söyleyemiyormuş. “Ay bu takılır mı ya” demiş. “Evet” demiş çocuklar, “çok güzel oldu”

Asuman Bayrak ne yapsın, çaresiz takmış “Hürrem Saati”ni.

“Çocuklar” daha fazla dayanamamış, çıkartmış gerçek hediyesini…

#iyikidogdunasumanbayrak derin bir oooh çekmiş. Çocuklardan Sibel’in de doğum günü aynı günmüş. İkisi dönmüş, objektiflere gülmüş.

Gökten üç elma düşmüş.

Biri #iyikidogdunasumanbayrak diye tweet atanlara

Biri bu hikayeyi okuyanlara...

Biri de Asuman Bayrak’ın hiç geçmeyen 33. Yaşının başına…

Gaspar'ın karşılıksız (mı acaba) aşkı...


Gaspar'ın karşılıksız (mı acaba) aşkı... Gaspar'ın öpücükleri karşısında minik kuzu bir jöle kafaya dönüşür...

19 Kasım 2012 Pazartesi

Marjinal Porter Novelli'den bir yazar geçti

Marka Değeri kitabının yazarı Muhterem İlgüner kitaplarını ofisimizde imzaladı. Yarım günde 178 imza attı:)

16 Kasım 2012 Cuma

Piiişşşşşşttttttttt


Ceren "Ev"lendi:)


Biraz geç ekliyorum resimleri ama sonunda bu mutlu günümü Marjinal Club'da yayınlamaktan gurur duyarım:)

Mağdur pozlarına devam...


Mağdur ki ne mağdur... Hint fakiri gibi tahta üzerinde (hem de tek bir tane) uyumaya çalışıyor garibim. İyi ki çivili tahtada uyumuyor...

mağdur kedi


Bu yazın mahsulü yavrulardan oğlan olanı, Esra'nın kedi maması yemediğine bir türlü ikna olmayarak masasını altüst etti. Sonunda yere atılan boş poşette yaptığı kazı çalışmasından patisi boş çıktı tabii; üstüne üstlük bir de çıkış yolunu kaybetti!
Buradan kedilerimize seslenmek istiyoruz: Biz kedi maması yemiyoruz, bir rahat bırakın yahu! :)