"Chicken translation" şakalarının kol gezdiği dönemde pek meşhurdu bu laf.
Sonra biz büyüdük ve Sharm-el Sheik'e kaydı gözümüz :)
Her nasıl olduysa, bir kez dalan herkes, Kızıldeniz'de dalış yapma hayaliyle yanıp tutuşmaya başladı, sanki her treaking yapan Everest'e tırmanmak istermiş gibi...
Ve gün geldi, bu efsane ülkenin turizm ofisiyle profesyonel hayatta yolum kesişti, iyi ki de kesişmiş.
Dün akşam, bir grup Marjinalli, Ramazan’da Mısır Esintisi festivali için kendisini güzeller güzeli Bosphorus'un kollarına bıraktı.
Ve evet, Amr Bey çook haklıydı: "Istanbul is the most inspiring city of the world"
Ben hastası olduğum kültürün profesyonel temsilcilerini bulunca elbette boş durmadım. Merak edenlere adımın Arapçasını gerçek telaffuzuyla söyleyebilirim.
Mısır'ın dansları da, şerbeti de, kınası da, insanları da şahane!
Feshane'ye giderken püfür püfür rüzgar eşliğinde ekipten kareler için buraya buyurun:
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
senin dilin de şahane:)
Türkiye'de sadece eğitim için Antalya'da havuzda ve Saroz'da dalmış birisi olarak Sharm'da dalma görgüsüzlüğünü yapmış birisi olarak; Sharm'a herkesin bir gidip görmesi gerektiğini söyleyebilirim. :)
ne cümle yazmışsın feyzos:)
Maksat Deniz kıskansın işte... Feyzoş bittin sen. Zaten çekilişten de havamızı aldık, ne ara gidicem ben Mısır'a??
Yorum Gönder