Pazartesi Sunumları 2: e-dönüşüm

Pazartesi günü sunumunu bu hafta Eray yaptı. Bizler için seçtiği konu e-dönüşümdü. Türkiye'nin 2010 yılı için koyduğu e-dönüşüm hedefi konusunda ne aşamda olduğunu, şimdiye kadar neler yapıldığını, bundan sonra daha nelerin yapılması gerektiğini anlattı bizlerle. Tabii bunların yanında e-devlet uygulamaları ile hayatımızda nelerin kolaylaşacağını, e-devlet uygulamalarının ekonomiye ve istihdama etkilerini de öğrenmiş olduk.

Gelişmiş devletler hızlı bir şekilde elektronikleşmeye başlıyor. Herşey dijital ortama taşınıyor. Türkiye'nin de bu konuyu ciddiye alması ve bu yolda önemli adımlar atıyor olması gerçekten güzel.

Nokia Shop İstinye Park'da

İstinye Park en çoşkulu gününü Nokia Shop açılışında yaşadı :)

Çağrı

Uzun zamandır hazırlıkları yapılan Sertab Erener-Fahir Atakoğlu konseri dün gece Lütfi Kırdar'da gerçekleşti. Türk Eğitim Derneği'nin 80. yıl kutlama etkinliklerinin ilki olan konseri 1900'ün üzerinde kişi izledi. Halit Ergenç'in gönüllü olarak sunuculuğunu üstlendiği gecede Dernek Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu'nun yaptığı konuşma izleyenlerin coşkulu alkışlarıyla karşılandı. Hatta ekibimizden bir arkadaşımız, bu konuşma üzerine "Ne kadar güzel konuştu! Askere gidin dese giderim!" dedi... Askerden yeni dönmüş olmasına rağmen... Konuşma ve sunumdan sonra sahne alan Sertab Erener ve Fahir Atakoğlu, güzel müzikleriyle gecenin rengi oldu.

İşin bilgilendirme kısmını yaptıktan sonra gelelim benim için anlam ve önemine... :)

Bilenler bilir, ben TED'liyim, yani Ankara Kolejli. Dün gece bu konser vesilesiyle Ankara'dan gelen grubunun içinde eski öğretmenlerimin olması beni çok duygulandırdı ve sevindirdi. Fuayede beklerken onları uzun uzun, dolu gözlerle izledim... Ne çok şey değişmiş, hem ne çok şey de aynı kalmış! Aynı sıcaklık, aynı gülen gözler, aynı ruh!

Bir ufak not daha... 80. yıl etkinliklerinin sloganı nacizane benim önerimdi. :) Koskoca Lütfi Kırdar'ın her tarafında bu sloganı görmek, tüm konuşmalarda bu sloganı duymak benim için ayrı bir gurur oldu.

Çağrımız herkese: "Eğitim İçin El Ele, Tek Yürek, Tek Meşale!"

bi kimse/hiç kimse/iç yazışma

... bak yarım saat oldu ne diyeceğimi bilemeden senin ve kimsenin göremediği gibi bakıyorum, neye bakıyorum, onu da anlamıyorum. Bakmam gerekli mi, gerekli ise bakayım mı? Bakmamın "hiç" kimseyi "bi" kimse yapacağını birileri söylesin bana, ben sürekli bakayım. "Hiç" kimseler "bi" kimseler olsun ve ortalık "bi" kimselerle dolsun.

Kısa

yüzyılımızın acısı kadar
mutluluğu da kısa sürüyor

mutluluğun resminin yapılamamasına
sebep

Konsept Baba

Salı günü Swiss Otel'de Leadcom'un lansman toplantısı vardı. Yaklaşık 7 yıldır Türkiye'de olmasına rağmen basınla ve geniş bir müşteri kitlesiyle ilk defa buluşan Leadcom, başarılı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Kısa sürede geliştirdiği fikirlerle ortama renk veren isim ise tüm etkinliklerimizde olduğu gibi yine Osman Baba'ydı.

Osman Baba... Konsept Baba... :)

Çok Teşekkürler:)

Muhteşem ve rengarenk canavarların partisinde olan tüm Marjinallilere teşekkürler:)

Handan hanım, Sebiha, Yasemin, Serpil, Eray ve Senem için en kısa zamanda tekrarlayacağız.

26 OCAK Büyük Gün!

Duyduk duymadık demeyin!
26 Ocak'ta Şişli Evlendirme Dairesi'nde evleniyorum.
Saat 16:00, Maçka Parkı Karşısı.
Şimdiden herkes takvimine işlesin:)))
Nikaha gelmeyenin işini, evlilik dönüşü yapmayacağım ona göre:P

Serpilimiz Ameliyat Oldu!

Eyyy Marjinal ahalisi, duydunuz mu? Serpilimiz dün ameliyat oldu:(
Dün akşam ameliyat sonrası sesi fıstık gibiydi. Eminiz en kısa sürede tüm çektiklerinden kurtulacak.
Geçmiş olsun Serpil.

Pazartesi Sunumları 1: Blogumuz

Bizim ofiste her pazartesi günü, genel toplantıdan önce sunum yapılır. Her hafta farklı birisi tarafından yapılır bu sunum. İsteyen okuduğu kitabı anlatır, isteyen gördüğü bir yeri. İsteyen çektiği fotoğrafların sunumunu yapar, isteyen gözlemlerini paylaşır tüm Marjinal ekibiyle.
Bundan sonra ben, her pazartesi günü gerçekleşen bu sunumların fotoğrafını çekip, sizlerle paylaşacağım ve bu paylaşım olayına bugünün sunumu ile başlayacağım.

Bugünkü sunumu, blogumuzun annesi Leylan Hanım yaptı. 4 ayda blogda "neler olmuş?", "kim kaç blog yazmış?", "kaç kişi ziyaret etmiş", "bu ziyaretçiler nereden gelmiş, nerelere gitmiş?" ve bunlar gibi daha birçok sorunun cevabını verdi bizlere.

Ayrıca blogun ve blogerlığın anlamını gerçekten kavrayan ve blog üzerinden bütün ekiple iletişim kurarak, güzel haberi buradan veren Yasemin de, Burcu'dan sonra blog üzerinden ödül kazanan ikinci arkadaşımız oldu. Güzel ve eğlenceli bir sunumdu bence.

Blogumuzla ilgili aldığımız istatislikler gerçekten mutluluk verici. Hızla artan bir arşivimiz ve sıkı takipçilerimiz var. Kim bilir, biraz da büyüdükten sonra, dünyada (Türkiye'de henüz yapılmadı) örneklerini gördüğümüz gibi biz de belki şirket blogçuluğu üzerine bir kitap yayınlarız. Ya da arşivimizi bir kitapta toplarız. Yapabiliriz böyle birşey. Güzel olabilir. Tabii çok çalışmamız lazım...

Fazla Mesai

Hafta içi çalışmak yetmiyor bir de hafta sonu çağırıyorlar:) Çalışmak bizi kurtarır demiş birileri ama beni nasıl kurtaracak anlamadım:) Çok zor fazla mesai resmimi sizinle paylaşmak istedim. Hala kendi adımla yazamamaktan da şikayetçiyim, moderatöre duyurulur:)

Not: Konu mankeni Biliana!
Ben Gaspar

Aaaa Cuma Olmuş! Hafta bitmiş...

Bu hafta herkes için çok yoğun bir haftaydı. Etkinlikler, toplantılar, açılışlar, vs derken Cuma olmuş hatta Cuma'nın Cumartesi olmasına da az kalmış.

Yağmurlu bir haftasonu neler yapılabilir:
- Yapılacak en güzel şey sinemaya gitmektir. Vizyonda güzel filmler varken, gidin görün derim. Ben Yumurta filmini merak ediyorum. İzledikten sonra izlenimlerimi aktarırım.
- "Sinemaya gidemem, yağmur çamur" diyorsanız evde film izleyebilirsiniz. Nescafe ve çikolata ile muhteşem bir gün yaşanabilir. Tabii battaniyeyi de unutmamak lazım:)
- Arkadaşlarınızı eve davet edip tabu x-large oynayabilir, gülüp eğlenebilirsiniz (test edilmiştir, şiddetle tavsiye edilir:))
- Bütün gün evde yatıp gece dışarı çıkabilir, dans ederken dışarıdaki yağmuru unutabilirsiniz.
- Bowling, go-cart gibi kışın yapılması eğlenceli olan aktivitelere dahil olabilirsiniz.

Dahası size kalmış.
İyi haftasonları:)

Telekomünikasyon Hakkında Herşey

Bugün ekip olarak çok önemli bir eğitimdeydik. Telekomünikasyon altyapıları, hizmetler, sektördeki son gelişmeler ve bunların tüketicilere yansıması konusunda bilmemiz gereken her şeyi TELKODER Genel Sekreteri Rıdvan Uğurlu'nun verdiği yaklaşık 2 saat süren verimli bir eğitimden sonra çok daha iyi öğrendik.
Rıdvan Bey'e bir de buradan teşekkür edelim ve Serpil'in eğitimde çektiği fotoğrafları herkesle paylaşalım.

Muson Düğünü'nden

Nadya ve Nevra, Kamerun'lu Dostlarıyla Sizleri Selamlar

Merhaba,

Resimleri görüp paniklemeyin sakın, herşey kontrol altında...

Sevgiler

Farklı İllerdeyiz ama Gönüller Bir :)

Ne olursa olsun gönüller bir olsun derler ya... Nadya ve Nevra'nın Antalya'dan herkese çook selamı var. Nadya'nın özellikle bir mesajını iletmek istedim: herkesi çoook öpüyormuş. İlgililere duyurulur :)

I Saw The Girl of My Dreams on The Subway Tonight

İnternetin sağladığı nimetlerin ardı arkası kesilmiyor son yıllarda. Kimi bu sanal dünyadan milyarlarca dolar kazanırken, kimileri de metroda ilk görüşte aşık olduğu kızı bulabilmek için internette birşeyler yapıyor.

NY'lu Patrick işte bunlardan biri. Bir akşam metroda bir kız görüyor ve aşık oluyor. Sonra metroda gördüğü kızın aslında rüyalarında gördüğü kız olduğunu anlayınca bir web sitesi yapıyor. Önce o karşılaşma anını çiziyor, kızı ve kendini tarif ediyor, kızın kendisine ulasabilmesi için iletişim bilgileri veriyor.

Bir sonuç alıp alamadığı konusunda ise hiç bir fikrim yok. Ama işe yarayabilir.

Siteye buradan ulaşabilirsiniz...

Big Brother is Watching You!

Bizi bloglarımızdan takip edenlere sesleniyorum. Yazılarımızı okudukça bizleri gitgide daha çok tanımaya başladınız. Kim nasıldır, ilgi alanları nedir, dış görünüşümüz nasıldır hepsini bilir oldunuz. Sessiz sedasız bilgisayar ekranlarına bakıp bizim sizi görmediğimizi düşünerek kendinizi güvende mi hissediyorsunuz? Öyle ise çok yanılıyorsunuz:)

İsminizi bilmesek de biz de sizi takip ediyoruz. Yazılarımızı okuduğunuz için bizim gibi olduğunuzu ve ilgi alanlarımızın benzer olduğunu çok iyi biliyoruz. Ve asıl ilginç olan şu ki siz bizi daha çok gördüğünüz halde bizim sizi merak ettiğimizden çok siz bizi merak ediyorsunuz. Nasıl mı? Her gün kim ne yazmış, bu yazıya şu kişi nasıl yorum yapacak, bir sonraki yazı acaba ne olacak diye merak ederek tabii ki. Kendinizden birşeyler bulup bizi okumaya devam ettikçe gözlerimiz hep üstünüzde olacak.

Ekranın diğer tarafında asla yalnız değilsiniz!

Eğitim İçin El Ele, Tek Yürek, Tek Meşale!

Duyduk duymadık demeyin!

Sertab Erener ve Fahir Atakoğlu, Türk Eğitim Derneği için 26 Kasım'da birlikte konser veriyor!

Lütfi Kırdar'daki konser, eğitime katkı sağlayacak 80. yıl Cumhuriyet Meşalelerini ateşlemek için de fırsat olacak.

Bu muhteşem konserin biletleri için hemen biletix'e girin ve yerinizi şimdiden alın.

KILBIK TAP 5

Kasım TAP FAYF
Leydiis
1. Nazlit
2. Nazlit
3. Nazlit
4. Nazlit
5. Nazlit

Aday: Nazlit






Centilmens

1. Cemo
2. Alico
3. Merto
4. Sato
5. Saito

Aday: Umuto, Ozii, Apo





EN TAP FAYFLAR BU AY
En özgün makyaj: Dileko
En değişkin saç dizayn: Sabiş
En hızlı mesaj: !Neslihan!
En diyetli: Feyzoş
En sarışın: Şule

Sıponsırt bay Marcinal

Susam Sokağındaki kurabiye canavarından meğer bizim ofiste de varmış :)

Küçüklüğümüzde hepimizin seyrettiği Susam Sokağı'nı hemen hemen herkes hatırlar diye tahmin ediyorum. Hatırlamayanlara önerim, Gaspar'ı kurabiye yerken seyredin. Aynı Susam Sokağındaki Kurabiye Canavarı! :)