29 Eylül 2011 Perşembe
Psikolog
28 Eylül 2011 Çarşamba
2011'e damgasını vuran düet: Tombalacık Halimem
Yönetmen & Kameraman: Eray Çoşan Akkuş
Mekan sponsoru: Oğuzhan Akkuş
Solistlerimiz Nevra & Dila'dan 2011'in bomba düeti geliyor: Tombalacık Halimem!
21 Eylül 2011 Çarşamba
adidas all original's party
17 Eylül Cumartesi günü Maçka Küçükçiftlik Park'ta gerçekleşen All Original's Party'den fotoğraflar....
20 Eylül 2011 Salı
Biri Daha Gitti!..
16 Eylül 2011 Cuma
Timur Sırt ve Mojito Partisi
#aviyecoktesekkurederim
Bu fotoyu da çerçeveletip duvarına asarsın artık...
14 Eylül 2011 Çarşamba
Turuncu Çetesi!
Marjinal Club organizasyonlarında önemli görevler üstlendiği tespit edilen S.T.'nin yakalanmasının ardından, D.E.'nin eylemlerinde yalnız olmadığı, "Turuncu Çetesi" isimli bir eğlence grubu oluşturduğu ortaya çıktı.
Emniyetin önünde toplanan bir grup kızın "Baban da mı modeldi yavrum, endama bak hele" tezahuratları eşliğinde sorgulanan S.T., "Kanımda var, engel olamıyorum, styling buldum mu kaçırmam" dedi.
13 Eylül 2011 Salı
Sonunda Yakalandı!
Yetkililerce basına iletilen gözaltı fotoğraflarında da yüzünü gizlemek için taktığı gözlüğü çıkartmayan (hatta daha büyüğünü takan) CEO, “Yaptım, yine yaparım, pişman değil sarhoş hiç değilim” dedi.
Ciddiyetini koruyamayan CEO lakaplı D.E., gözaltından çıkar çıkmaz yine artistik pozlar vermekten çekinmedi.
10 Eylül 2011 Cumartesi
Baltacıdan Sevgiler...
Sizinle birlikte çalıştığım 7 ay boyunca baktım ki harbiden de marjinal adını hakediyorsunuz. Halkla ilişkiler sektörüne dair fikirlerimin tamamen değişmesini sağladınız. Bir firmada böylesi bir uyumun ve işbirliğinin mümkün olabileceğini asla tahmin etmezdim. Gerçi arada bu uyumu bozmaya çalıştım, yeri geldi başarılı oldum, yeri geldi sizi çıldırttım. Ama "Baltacı" lakabımı sonuna kadar haketmeye çalıştım. Kimleri mi çıldırttım? Elbette hepinizi ama özellikle sürekli sorularımla Gamze ve Deniz Esin’i, her lafa atlayarak Eray ve Nevra’yı, keçi inadımla Nazlı’yı, bozulan bilgisayarlarımla Yasemin’i, bozulan telefonlarımla Nadya’yı, müdahalelerimle Deniz Mustafa, Avi ve Banu’yu, sataşmalarımla Dilek'i, yanlış maillerimle Mert’i, unutkanlıklarımla Hasan’ı ve elbetteki “off”larımla Asuman Hanım’ı...
Ama uyumlu olduğum zamanlar da oldu. Umutcum senle çok çalıştık, çok badireler atlattık ama hiç yılmadık. Sonsuz enerjin ve pozitif bakışınla hep destekledin beni. Deniz Esincim, burada anlatmadığım ne çok şey olduğunu sen zaten biliyorsun. Unuttuklarım da lütffen kusura bakmasın. Zaten size bulaşmadığım için kendinizi şanslı da sayabilirsiniz.
Bu güzel ve kısa birliktelikte bana çok şey kattınız. Hepinize sonsuz teşekkürler.
Not: Nazlı sen olmasan ben bu güzel insanları hiç tanıyamayacaktım. Dostluğun için çok teşekkürler.
Herkes kendisine iyi baksın. Bana ulaşmak isterseniz 0544 485 73 62 ya da 0544 Gülşenc
9 Eylül 2011 Cuma
Yeni Sezona Az Kala, Benden Size Kısa Bir Veda…
Efendim merhabalar,
İki aydan fazla oldu sizlerle birlikte çalışmaya başlayalı. Bugün ise yaz döneminin benim için son gününe gelmiş bulunuyoruz. Daha ilk toplantıdan çalışma ortamındaki marjinalliği sezmiştim. Şimdi ise bu marjinal yaşamdan kopmak düşüncesi tüylerimi diken diken ediyor, adeta kemiklerim sızlıyor, saçlarım teker teker koparak dökülüyormuş gibi hissettiriyor.
Bu keyifli ortamı, doğu'daki pazartesi toplantılarını, ortadoğu'daki insight toplantısını, alt ve üst mutfaktaklardaki tüm geyikleri ve kahve molalarını, nefes nefese geç kaldığım ve şarkı söylediğim günleri ve benzer durumdaki güzel anları benimle paylaştığınız için sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır.
Ama özellikle Asuman Hanım'a burda olmamı ve sizlerle tanışmamı sağladığı için,
Mert abiye oryantasyonum ve ilk dönem çalıştığım web tasarım konusunda çokça yardımcı olduğu ve bana çok şey öğrettiği için,
Aykut'a (küçük dahi) yine oryantasyon (özellikle öğle yemekleri :P ) ve web tasarım konusunda çokça yardımcı olduğu için.
Cef ve Cemal abilerime tasarım konusunda fikirlerini ve öğle yemeklerinde keyifli sohbetlerini paylaştıkları için,
Pfizer ekibinden Serpil ablama Köyden İndim Şehire filmindeki altın sayma sahnesini (bkz. http://www.youtube.com/watch?v=VCNAYGDS4RA ) dosya sayarken canladırmamıza sebep olduğum için,
Leylan hanım'a bize verdiği eğitim ve blog'a yazabilmem için gönderdiği davet için,
Esra'ya durmadan ajanspress'ten bilgi istediğimde anında benimle ilgilenip sabırla bıkmadan yardımcı olduğu için,
Özge Erdoğan, Nevra Çankaya, Eray Coşan, Gülşen Cebeci, Nazlı Tuğrul, Murtaza Gürler, Yasemin Tirun, Dilek Özcan’a boş anımı bırakmayıp daima yapabileceğim bir iş gönderdikleri için,
CEO’muz canımız Deniz’e düzenlediği tekne partisi için,
DenizK’ ya çok sevdiğimiz gülüşüyle üst kattan bile bizim de yüzümüzü güldürdüğü için J (evet şuan duyabiliyorum seni Deniz J )
Banu Adıyaman’a yemek sonrasında bize yaptığı güzel kahveler için,
Diğer stajer arkadaşlarım, Yasemin, Yiğit, Nurdan, Görkem, Orhan, Serap ve Cumhur’a hem sohbetlere hem de yaptığımız işlere ortak oldukları için,
Lale’ye yavrusu minik (gerçi çok büyüdü) sevimli kedicikle tanıştırdığı için,
Apo bey’e Gaspar’la tanıştırdığı için,
Gaspar’a kendini çok sevdirdiği için,
Nadya’ya beni zaman zaman çok korkuttuğu ama bunu sevdiğinden yaptığı için,
Başar, Özgür ve Somer’e daha derin gırgır, şamata muhabbetleri için,
Umut Ersoy’a teknede bilgisayar bana bırakıp o kafayla bütün şarkı listesini silmeme izin verdiği için J,
Muhasebe ekibine her öğlen biz stajyerlere katlandıkları için,
Ve tüm Marjinal ekibine beni aralarına aldığı için,
KOCAMAN TEŞEKKÜR EDERİM
Sizleri iyi ki tanımışım, iyi ki varsınız.
Yeni sezonda daha az ama daha aktif ve daha eğlenceli olarak (çoğunlukla ofis dışında olacağım galiba ama) aranızda olmayı umuyorum.
Uzun saçlı, rock’çı, uykucu stajyeriniz Serdar Buhan
8 Eylül 2011 Perşembe
İşte Örnek Marjinalli!
7 Eylül 2011 Çarşamba
I Know What You Did Last Summer!
Sabahın erken saatlerinde Bodrum Marina’da toplanan grubumuz, bilirkişi Umut önderliğinde dalış teknesinin bulunduğu koya intikal etti.
Teknenin üst katının en güzel yerine havlularımızı attık, pervanemiz Bodrum’un mavisinde dönmeye başladığında biz de yarı güneş yarı gölge mekanımızın keyfini sürüyorduk…
Bir süre sonra Paçoz koyuna demirledik.
Ve show başladı…
Günün sonunda yorgun ama çoook mutlu bir üçlüydük. (Tamam biraz da havalıyız…) Ben, gelecek yaz da ne yapacağımızı biliyorum: Scubaaa!!!
Görüntüden başka bir şey alınmayan, hava kabarcığından başka bir şey bırakılmayan su altı maceramızın ilerleyen bölümlerinde, tüm Marjinallilerin katılımlarını bekliyoruz!
6 Eylül 2011 Salı
Bu Ne Hal Böyle?
5 Eylül 2011 Pazartesi
Gelinin Fransız küpüründe Utangaç Dior Kırmızısı
Kare 1: Her şey çok normal ve biz eğleniyorken...
Kare 2: Fotoğrafçının "harikasınız" nidaları ile kendimizden geçerek Vogue styling çekimlerine geçiş yaptığımız an...
Burada göremeyeceğiniz ama yaşanan 3. karede ise Uzay'ın al yanaklarına nar çiçeği rujumla öpücük konduruyorum. Adres yanak değil, Fransız küpürü duvak oluyor. Kan kırmızısına boyanmış kumaşa bakarak ağladım ağlayacağım kalakalıyorum.
İşte o an, Uzay'dan taraf bir ses yükseliyor: "Aman boşver, nasılsa almışım adamı!"