2 Nisan 2010 Cuma

Nişantaşı Özgürlük Parkında Katliam.



Özgürlük Parkı'nda yaşayan seksenin üzerinde sahipsiz kedi var. Bunlar civardaki hayvanseverler tarafından besleniyor, aşıları yaptırılıyor ve gerekirse kısırlaştırılıyor. Yine hayvanseverler belediyeden aldıkları izinle birkaç kedi evi yaptırmışlar. Bunların dışında on kadar da sokak köpeği parkı sahiplenmiş durumda. Çoğu kısırlaştırılmış olan bu köpekler parka başka köpeklerin yerleşmesini de önlüyorlar.
Birkaç yıl önce umumi tuvalet olarak kullanılan kısımda insanların çaylarını içebileceği bir çay bahçesi tadında bir mekan oluşturuldu. Ama bu parkın müdavimleri genellikle banklarda oturmak isteyen emekliler, okul çıkışı öğrencileri ve çocuklarını oyun parkına getirenler. Şu andaki çay bahçesi ihtiyacını da zaten varolan tuvalet kenarındaki mekan sağlıyor.
Bu yıl parkın alt girişine sınırı olan Şamdansa restorasyon geçirdi. Şamdansa’nın parka bakan, geniş bir sonradan kapatılmış camekanlı kısmı var. Bu kısımda oturan müşterilerin rahatsız olmaması için Şamdansa görevlileri, bir akşam burayı çevreleyecek biçimde hızlı büyüyen ağaçları park arazisine diktiler. Aynı dönem yine o binaya ait büyük bir jenaratör parka ait alana beton bir zemin dökülerek üzerine oturtuldu. Bu alanlara kediler girmesin diye de ucu keskin, iğneli dikenli tellerle çevrelendi. Bütün bunlar olurken hiçbir görevli de bunu engellemedi. Ki daha önce hayvansever birinin köpeklerin barınması için koyduğu, parkla uyumlu iki adet şık köpek kulübesi hemen ertesi günü görevlilerce sökülmüştü.
Bu parka son müdahale de şu anda gerçekleşmek üzere. İnsanların yağmurlu havalarda altında oturacağı, merkezde bulunan çardak bir büfe işletmesine dönüştürülmek üzere. Atık su tesisatı geçtiğimiz hafta içinde çekildi. Bu mekan aynı zamanda hayvanseverlerin kedileri beslediği alan. Yani kediler burada yem yemeğe alışmış. Burası büfe gibi yiyecek maddelerinin satılacağı bir mekana dönüştüğünde büfe işletmecileri gelen kedileri engellemek için muhtemel bir katliama neden olacak, yani kedileri zehirleyecekler. Bu komplo teorisi gibi gelse de bir gece içinde zehirlenen onlarca hayvanın ölümüne her zaman şahit oluyoruz. Bu mekanın hayvanların yaşam alanı olması dışında cebinde parası olmayan insanların da vakit geçirebildiği, İstanbul’da kalmış az sayıdaki yeşillik alanlardan biri olduğunu biliyoruz. Yapılacak büfenin, etrafa atacağı masa ve sandelyeler ile geniş bir alanı kaplayacağını, bu alandan da büfeden alışveriş yapmayanların yararlandırılmayacağını öngörebiliriz. Yeşillik alanların boş arazi gibi görülüp hemen bir takım ticari işletmelere dönüştürülmesi birçok insanı rahatsız ediyor.
Saygılarımızla,
Apo.

Hiç yorum yok: